Bir hayal kırıklığına daha ıslık çaldım. Barmen umutsuzluklar bir kadeh daha doldurdular içime. Ayyaş kaygılarımın fondip sessizlikleriyle alay eden yaşamın susturucu takılmış tabancası oldum ve vurdum hepimizi.
Ayyuka çıkan dipnotlar bizde bir sıkımlık can bırakmıştı zaten. Bir daha inanmamak yeminiyle köfte ısmarladık birbirimize, bol soğanlı. Hangi adımı atsam elimde kaldı ayağım. Elim mi yürüdü, ayağım mı anlayamadım. Şimdi sabah. Ben, geceden kalmayım. “Neden uyandım ki şimdi ben?” diye sordum bir demet maydonozlu kaderime, “öylesine işte, uyumuş olmamak ve aslında gerçekte uyuduğunu belli etmemek için.” dedi.
Resmi olarak hakaret içerikli bir yalnızlık müptelası olsam da müptezel yanlışlarımı yine de sevemedim.
Dilara AKSOY