Git, yaşa!
Ama gerçekten yaşa, kendin için, başkaları için değil. Kendin için yaşamak, başkalarına yardım eli uzatamamak anlamına gelmez ayrıca. Sen hayatını başkalarının isteğine göre şekile şemale sokarsan, kendini, benliğini kaybetmiş olursun. Eğer bu durumdaysan; Geçmiş olsun!
Nekadar aciz insanlarız. ‘Mutluluk paylaştıkca çoğalır’ motosunu nasılda yanlış anlamışız. Gittiğimiz yerlerin belgeleri, ıspatları yoksa, gidilmemiş sayıyoruz. Yediğimiz yemeklerin fotoğrafları yoksa, yenilmemiş, tadı-tuzu eksik, değersiz görüyoruz. Sevdiğimiz kişiye gönderme aşk siirleri yoksa profillerimizde -oda gizemli, isimsiz, çünkü karşı taraf merak etmeli, kurgu yapmalı, bağlantı kurmalı-, o kişiye duyduğumuz sevgi yok makamında.
Herşeye, herkeze, başkasının bakış açısından bakmaya kalkışıyoruz. Bunu yazsam, nasıl kapak olur, şunu yazsam, nasılda mutlu görünürüm diye, bir telaş, bir çaba. Arkadaşlarındamı var? Onlarıda bilimsel yazı eşliğinde, milletin gözüne sok tabi. Yoksa kimse bilemez nekadar popüler ve mutlu biri olduğunu. Sende haklısın.
Bide evet, o çok bilmiş hallerimiz yokmu.. Ne yaptığımız apacık belli olsada, yanılma payı bırakmalısınki, biri olurda, laf çakarsa anlamamışlığa vurursun ‘sen yanlış anlamışsın’ dersin, demelisin. Aksi halde, ‘kötü’ damgası yer, ‘mutluluğunu’ paylaşacak arkadaşların bi unfollow yapar seni, aman Allah göstermesin..çok korkunç.
Peki bu mutluluk mesajlarına artık ilgi duyan kalmadığında? Veya yeterince kalmadığında? Nolacak yani? Bu şekilde ve bu anlayışta, paylaşılan mutluluk dahi, yok olur. Çünkü mutluluk anahtarı daima başkaların elinde, ve sen benim mutluluğum fark edilecekmi diye, bir bekleyiş içinde.. Eger mutluluk paylaşmak bundan ibaretse, yok olmasıda anlar meselesidir.
Gerçek mutluluk, gerçek hayat’ta yaşanır, paylaşılır, hissetilir, anlam & değer kazanır.
Hadi şimdi bi tweet yaz ‘ama gerçek hayattada paylaşıyorumki’ diye. Herkez bilsin. Herkez bilmez ise, sayılmaz çünkü. 🙂
Not:
Camparçalarının üzerinden yalın ayak geçerek güzelmi güzel, kocaman bir hazineye ulaşacaksın düşün. Geçermisin? Tabi, irade & azim yeterli. Çok istiyorsan, geçemiyeceğin yol yoktur.
Sonunda ‘mutluluğa’ ulaştığında, senin halin ne olacak peki, düşündünmü onuda?
Sende, paramparça.
Bide şöyle bişey var: ‘bırak o miktarı belli olan mutluluk, herkezin olsun’ dersin.
Sen sapasağlam, adam akıllı, ebed-i, sonsuz, mutluluğa yürürsün. Bu kolaymıdır? Daha zordur. Ama yolun sonu, pek bi aydın, senin sonun dahada bir göz kamaştırıcı..
Ve her daim, seçim senindir tatlım.
-Betül ✨