bir nisan sabahı
kendimi eskitiyorum
kendimi silinip attığım peçete gibi
hissediyorum
——-
miskinliğim korkaklığımdandır elbet
kendi cenazemi kıldırıyorum,
dört duvar ve bir sıra üstünde.
ölmekle okulun farkını tartıyorum
kendimce.
——-
dışarıda ne var Alp?
uzun bir sessizlik şimdi
sinek vızıltısı duyacak kadar
hafif bir utanmayla önüne bak
cevap ver o harikulade kellelere
——
“burada olmayan her şey var.”
-ah ne yaratıcı
“güneşin parıldaması
karşıdaki betonlar
köpeğin çimlere işemesi
lanet böcekler”
ve sessizlik.
———-
hangisini isterdin ?
gökyüzündeki yıldızlardan hangisini?
ıstırap dolu bir hayat mı ?
daha az ıstıraplı bir ölüm mü?
ıstırap zordur.öylece
birden bitmez
kırmızı eti çiğnemek gibi
engelli parkuru karanlıkta koşmak gibi
——-
peki
ne kadar sabredebilirsin ?
kendine cevap vermeyi
ertelemek
mütemadiyen sürer mi sence?
—–
peki ne kadar sabredebilirsin ?
her gün sabah oluşuna,
insanlara,
fikir ve kahkahalar saçan ağızlarına.
——–
ne kadar sabredebilirsin?
yalnızlığına
odanda volta atmaya
ya da
delirip durmaya.
—–
en önemlisi
ne kadar dayanabilirsin?
güneş ışınlarının gözüne gelişine
ve
kanalizasyonda yaşamaya
——
ne kadar dayanabilirsin?
seni görmeden önce aşık olan
seni görünce çekip giden kadınlara
ve bembeyaz bacaklarına
——
tahmin: dayanamazsın.
A.Alperen Bayram