Bu Bir Deneme Dir Devam etmelimiyim Bunu 4 sene önce yazdım bilginize şuuankiler farklı yani..
ÖLÜMÜNEŞİĞİ
Buralarda geceler cok soguk gecer ama birazda karanlık buralarda sırlar var sene bilinmez artık gün ay yıllar birbirine girmiş.savaş dünyayı ele almış dünya dışı canlılar bizim yaşanılmaz haldeki dünyamızı ele geçiriyor. Ama insanlar dururmu hemen savaş açtılar.
Dünyalar arası bir çatışma , insanlar ölüyor ama birinin umrunda degil dubolens in hiç umrunda değil çünkü o savaşanların hepsini yönetiyor . kendini birşey zannediyor.Ben hersey yasanmadan önce bir dedektif idim en son ki görevim ise bir kavgada 5 kişinin aynı anda ölmesi.
Bir dakika 2 serseri buraya doğru geliyor.işte bunda sakin olmalıyım silahımın susturucusu takılı mermiler tam,onlar son yürüyüşlerini yapıyorlar.kararlı bir hamle ile dısarı atıldım ikisinide hazırlıksız yakaladım yalvarıyorlar onlar kimseye acımadıkları için bende onlara acıyamıyacagım ikisinide öldürdüm.
kendimi tedirgin hissediyorum bir korku var.içimde dogrumu bu sonunda yaşayan birilerini buldum.bir koloni zırhlı ve korunmalı bir evleri var.içeri girebildim onlar beni aralarına kabul ettiler.
onlara çok minnettarım beni ölümden kurtardılar onların kurdugu bir yeraltı şehri var orda 7000 civarında insan var.orada kalmaya karar verdim.zaten gidecek yerim yoktu.galiba hayatım orada geçecekti ama durun buradada işler var suçlar var hastaneler,fabrikalar yer altında bir dünya gerçekten çok büyük bir yer oralarda gezer iken cinayet gördüm.
Artık cinayetlere dokunmak istemiyordum.Bir işe girmeye karar verdim.Ama hala tedirgindim.Galiba beni bir kişi takip ediyordu.
buraları tanımıyorum yanlışlıkla bir çıkmaz sokaga girdim.İşte bu sefer gereçekten emindim birinin beni takip ettiğinden.
Arkama baktım birden biri bana vurdu.Ben katil olmak hiç istemem bayıltıcı sprey im vardı adamın üzerine doğrulttum.Ben sıkmadan adam yere çakıldı.Gözlerim beni yanıltıyormu bir polis tabanca ile adamı öldürdü.
Polis beni uzun zamandır takip ediyormus.o adam sokagın basında iken beni görüp gelmiş.Bende adamdan şüpheleniyordum.
polis benim iyi adam oldugumu biliyordu.Benden oralarında dedektifi olmamı istedi.Bu işler her zaman beni buluyor aslında iyi oldu bana adam öldürme yetkisini de verdi.Artık yeniden iş başa düşmüştü.Birkaç adam yanımda benim yardımcılarım olarak görevlendirildiler.İşlerimizi başlattık.
Devlette katil şikayetleri diye bir liste var.Bir adam göderdim jerry almaya gitti ve bize getirdi.bize şöyle dedi
-bize büyük bir fabrika vermişler. Ama içi boş.Cephanelik koyduk sırlarımız orada idi.Çokta güvenlği vardı.Ben suçlu listesine baktım 13 kişi katil cinayetinden ölmüş idi.Katiller hepsini ailesini öldürmeden rahat etmeyecekmiş.
Ben başka katiller için uyguladığım çözümleri bu katiller için uyguladım. Bende bir kamera vardı. bu kamerayla şehre yetecek kadar kamera yaptım.En yakın zamanda her yere takdırdım. bunu biliyordum işe yaradı ben her katille numaralandırarak konuşurum ve bu yakalayacağım katile katil 1 diyeceğim.
bir adam yanımdan gecer iken işinde;çok kötüsün yani dedektiflikte dedi ve ben ona;
– Benim ismim DİHAR. ve ben dedektifliği böyle yaparım. Dedektif olmak zor helede beni ölümle tehtit ettiklerinde ama iyi bir dedektif bunlar ile başa çıkmalı ve o dedektif benim.Yukarıda durgunluk artık lazer bombalar el bomları yada insan sesleri kesilmişti . Ben ve gurubum yukarı çıkıyordum arkadaşım
-sen bize lazımsın dedi önden gitti. dışarı çıkarken öndeki arkadaşım tam çıktı ki insanlar ölmüş uzaaylılar geliyor.Lazer tabancası ile arkadaşıma sıkar ve biz direk içeri gireriz.Onun anısına bir tören yaptık.onu yakıp külleri bile kalmayacak şekilde tozlarını dışarı attık.sonra katil biri sorguya çektim korkak biriydi ama bir yandan cesaretli biriydi ona yardım etmek isterdim .
Tam gidiyordumki son anda beni çagırıp herşeyi söylemeye karar verdi. 7 yıl hapiste yatacaktı ona yardım ederdim ama onu bu durumdan kimse kurtaramaz. sonunda listede 1 kişi gitti.
Gelelim katil 2 ye şehrin diğer tarafında bir eve girer ike kameraya yakalanmış.Bu adam biraz zor gibi görünüyor.Şu ana 8 kişiyi öldürmüş.Ben araştırmaya çıktığımda 1 haber aldım.Adam benden önce davranmış.Bu adamın yani katil 2nin 9. ve son kurbanı olacaktı.Adam bir casus ile benim kimliğimi ögrenmiş ve benimde peşime düşmüş.
Ama ben yinede saklanmayacağım.Onun ayağıma gelmesini beklemek yerine hazırlıklı olarak ben onun ayağına gideceğim.Yaşadığı yer adeta bir çöplük.
ADAMLAR : CANİLER
Etrafta demirler,bakıralar vb. çeşitli madenler vardı.Bu dediklerim sadece oranın dıştan görünüşü idi.Yaptığımız araştırmalarda orda yaşayan adamın kaçak mal ticareti ile uğraştığını öğrendik.Onu karşımda görünce çok şaşırdım çünkü aşırı pis yaraları vardı.Bana birşey yapamadı.Onuda kolayca yakalamış olduk.Pis bir suratı vardı.Canilerimden biri yani mazotçu onu öldürmek istiyordu.Birden kapıdan ses geldi.O tarafa doğru gittik.Endişeye gerek yoktu bu benim Canilerimden öğretmen bana dediki :
ÖĞRETMEN-bizim katil listesi vardı hatırlıyosunuz değilmi Oradaki katiller 0 olmuş.
BEN-Demekki o 11 şikayet katil 2 nin şikeyetleri imiş.
işte o an durumlar değişik bir hal aldı.Katil 2 nin yanına giderek.ona sert bir yumruk vurdum.O adam hiç karşılık bile vermedi.sert bir adamdı aslında ona biraz kanım ısındı ona güvenmek İstedim onu serbest bıraktım 1 hafta boyunca kötülük yapmadı daha tersi bir gün mazotçu kameralara bakarken bağış yaptığına bile rastladık ve onu savaşçılar grubuna aldım.onu Bakkal diyerek çağırıyordum.Artık katil yok ise dedektif e de gerek kalmazdı.Kendimi diğer yaşayan insanları bulmaya adadım.Benimle gelen sadece 3 kişi vardı.Dışarı çıkacaktık .
mazotçu yanıma gelerek:
Haydi şunların kıçlarını tekmeleyelim.dedi.
Derin bir nefes alarak dışarı çıktık.ilk adımı hep birlikte attık.Ortada sadece yığınlarca kum vardı.Zorlukları aşacaktık onbeş kilometre kadar yürüdük biraz mola vermek istiyorduk.Çöplük bir yere geldik.Etraf gerçekten çok pisti ama orada yaşlı bir adam yaşıyordu.Ögretmen ona yaklaştı gözlerinden sevinç gözyaşları geliyordu.Galiba ögretmen babasını bulmuştu.
Onunla kalmak istedi onun kararına saygı duyup ona izin verdik.yola çıktık.Gidiyor iken telsizimize değişik bir frekans bağlandı ilk biraz korktuk sonra bir insan sesi insanlar bu galiba bir tane daha koloni bulmuştuk.
uzaylıların hepsi bir şehire toplanmış neden o şehirdi ? O eski su basmış,evleri yıklmış şehir.
yol boyunca bunu düşündük.bir pislik sürüsü bir şehirde toplanmış.Nasıl gideceğimizi düsünür iken birden dubolens in uçağından biri göründü bir nokta gibi ilk tanıyamadık.Bakkal saqımda,mazotçu ise solumda idi.
BAKKAL-En sevdiğim zamanlardan biri yaklaşıyor.dedi.
“durun” dedim.dubolens’in uçagı bu dedim.
uçak çok büyüktü.Uçagın üstünde bir kartal resmi vardı.Askerler bize her desteği sağlayacaklardı.
sonunda o Pislik uzaylıların olduğu yere vardık.Dıştan çok kötü ve pislik dolu bir yer olduğunu anladık.Uçak sesleri geliyordu.Sağımızda ve Solumuzda bunlar normal uçak değildi.Uçakların kanatları yoktu.Jet motorları da yoktu.O pislik uçan şeyler yüzünden bir süre yere inemedik.Havanın bulutlu olması bizi etkileyemezdi.
Bir süre sonra ona ateş etmek için hazırlandık.Tam ates ediyordum ki sivri uçlu sert bir parça diğer uçaktan bana doğru fırladı.
Sol koluma isabet etti.O sivri parça benim kemiğime değdi bu öyle acı bir şey di ki silahı düşürdüm ve yere yığıldım.Kolumu hissedemiyordum tek kolumla kalmaz o atılan şey tüm vucudumu etkiledi o yüzden her yerim sızlıyordu.
Bakkal benim halime üzülüp şöyle dedi:
-Dayan dostum o uzaylılar bakkal ve doktor un onaların kıçlarını tekmeleyeceklerini çok iyi biliyorlar.Sen ben birlikte o uzaylıları geberteceğiz.Bundan emin olabilirsin.
birden acı çeken askerler aklıma geldi.
ayağa kalkmaya çalıştım pes etmedim ayağa kalktım bakkal sol koluma birşey bağlamamı söyledi.
ilk yardım çantasında bir tane bandaj vardı.koluma sardık direk yola koyulduk bir süre sonra o gemiyi şehrin arasında atlattık.hemen yere indik.10 kişi dubolens adamı kontrole şehre gittiler.biz karargah için uğraştık.
Bir eve girdik evin diğer evlere bağlı duvarını kırıp büyük bir karargah yaptık.Ozamana kadar karanlıık basmıştı.Neyseki her evde bir tane yatak vardı.yatmaya karar vedik bakkal başımızda durdu nöbet bekledi.diğer gün öğlen askerler döndü biz gittik.
Zaten iki kişiydik hızla ilerledik.ayrıldık bir sokakta bu sokakta ayrılmamızın nedeni tekin bir sokak değil o yüzden sokağa iki taraftan gireceğiz.Etraf yeşil sümükümsü sıvılar ile kaplı bakkal karşıdan bende kendi tarafımdan yaklaştık bu sıvı bir deliğe yaklaşır iken dahada fazlalaşıyor.
yaklaştık tam bakıcaktık aşşağıya ki telsizlerimiz konuştu dubolens adamları bizi acil karargaha bekliyor.
en hızlı bir şekilde gitmeye çalışıyordum.en hızlı ancak bir saatte varabildik. oraya gitttiğim zaman gözlerime inanamadım adamlardan biri yeşilimsi bir sıvı kusuyordu.
Birden kustu ağzından böcek gibi bir şey çıktı.etrafta dolaştı bu kesin bir haberciydi silahın dibciği ile ona vurdum.ezildi ama toz’a dönüştü.
Her evde bu böceklerden vardı.Bir tanesini takip ettik.Ve sümük deliğine girdi o delik o kadar büyüktüki yanına yaklaşmak istemeyenler bile oldu.İçeri baktık birde ne görelim uzay gemileri en alt yerde üst üste yığın şeklindeydi içeride uzaylılar kendilerine küre şekline benzeyen kozalar yapmışlar.
Evrim geçiriyolardı galiba içlerinde açık renkli kanatları olan canavarlar vardı.Boyları bizim 2 yada 3 katıydı.Hemen ordan uzaklaşıp eve yani karargaha gitmeye karar verdik.
Galiba biz bir yuva bulduk diye geçirdim içimden taaki eve gidene kadar.Eve vardığımızda normalden daha büyük bir böcek bulduk.Böcek bize saldırdı dubolens askerlerinden biri ona karşılık vermek istedi büyük en önemli silahı getirdi.Onu böceğe doğrulttu ve ona:
-seni pislik canavar.diye bağırarak sılahın tetiğine bastı.
Daha silah çalışmadan canavar silahı keskin pençeleriyle 2 yerinden keserek 3 parçaya ayırdı.
bakkal canavarın arkasından silahın mermisi bitene kadaar sıktı bakkalın sesi okadar acı geliyorduki silahın mermisi bitince bıçağını çıkarıp canavara saldırdı bir süre sonra canavarın kalbine sapladı bıçağı ama zaten canavar çoktan ölmüştü.
ona neden bu kadar duygulandığını sordum aldığım cevap şuydu:
-ben,canavar sana pençe attı sanıyordum.Dedi.
ona sarılıp “Doğrusu senin yerinde ben olsam aynısını yapardım”dedim.
gece olmuştu askerlerden üç tanesi nöbet tuttu.Geriye kalanların hepsi uyudu.
sabah kalktığımız zaman askerler yoktu.dışarı aramaya çıkıyorduk.hızla kapıya koştum açtım birden bir şeye çarptım geriye doğru 2 adım attığım zaman bu şeyin ne oldugunu anladım bir askerdi karnı ciğerleri hepsi parçalanmış haldeydi diğer ikisininde heryerine uçakta koluma saplanan zımbırtı saplanmıştı bu canavarların gececi olduğunu ve kozalardan çıkmaya başladıklarını öğremiş olduk.
Herkersi bir yere topladık bir iletişim cihazı yapmaya çalıştık 2 gün hurda toplandı parçalar arandı sonunda bir şey yaptık.Ama çalışacakmı acaba öyle meraklıydım ki çalışması için tanrıma dua ediyordum.
Çalıştırırken sanş eseri buldugumuz jeneratörü ona bağladık birden bire ışıklar yandı sesler gelmeye başladı.Askerler gerisini biz hallederiz dedi.Birkaç saat sonra onların yanına geldik bize hazır dediler.Çalıştırma dügmesine bastım
Yaptıgımız şey bize neyi getirecek bilmiyorum.dusunuyorum hep oldugu gibi makine birden kapandı. Bilmeden bile olsa bir hafıza silici yapmışız.O dugmeye basmak herkesin hayatını degistirdi. Sadece biz ve canavarlar ama bakkal yanıma geldi.sersemce konuşmaya başladık.
Sabah oldu güzel bir sabah kalktım neden etrafımda demir yıgını bir makine vardı.ve üstümdeki kıyafet asker elbisesi korkmaya başladım etrafta degişik insanlar vardı. Bir delik gordum magaraydı galiba içine bakmak istedim egildim içeride kristale benziyen yesil yumurtalar vardı. Ordan kostum kostum. Etrafa yıkılmıs binalar vardı birkaç asker ve bir tane uçak geliyodu.benim uçaga binmemi istediler işi kendileri halletmeye çalışacaklarmıs neden bahsediyordu aralarında konustuklarını duydum o yumurtalardan canavar çıkacakmış…