Ölümü Yazan Adam:Beşir Fuat
“Ameliyatımı icra ettim, hiçbir ağrı duymadım. Kan aktıkça biraz sızlıyor… Bundan tatlı ölüm tasavvur edemiyorum. Kan aksın diye hiddetle kolumu kaldırdım. Baygınlık gelmeye başladı.”
Bu sözler onun son sözleriymiş.Tabi siz şimdi merak ediyorsunuz kim bu Beşir Fuat diye?Hemen anlatayım.
Ölümü kadar yaşamı da ilginç olan bir edebiyatçı.O da çoğu insan gibi mutsuz bir evlilik,mutsuz bir ilişki kurbanı…Yaşamı boyunca annesi akıl hastası diye ilerde delirmekten korkan bir edebiyatçı da diyebiliriz.
Yaşamı boyunca hep bilime meraklıymış.O zamanlarda eskiciler yeniciler akımlarına uymaz,kendi kafasına göre yazan bir edebiyatçıymış.Bu yüzden hep alay konusu da olurmuş.Hatta vakti zamanında Ali Ulvi’nin onu yermeye çalıştığı şiiri bile beğenmiş.Tabi , halk anlamamış bu ironiyi ve alaylar alaylar…Anlayacağınız sıradan olmamayı tercih etmiş Beşir Fuat.Hareketleri ile de bunu kanıtlamış.
İntihar etmeden ve ölümünü yazmadan kısa bir süre önce yakın arkadaşı Ahmet Mithat Efendi’ye aslında belli etmiş intihâr edeceğini.Lakin,hiçbir zaman kâle alınmadığından bu duruma da inanılmamış.
Bir gün her zamanki gibi eve gelmiş ve odasına çıkmış.O kadar akıllıymış ki,bu planlı intiharın bağırışlarının duyulmaması için damardn morfin bile almış.Ardından sıcak suya girmiş, ve iki bileğinide keserek,kanın suda nasıl yayıldığını not etmiş.Ve tabii ki de neler hissettiğini de yazmış not defterine.Morfin yeterli gelmeyince mecbur bağırışlara koşmuş hizmetçiler.Doktor çağırmışlar.Doktor geldiğinde ise Beşir Fuat’ın tek cümlesi “Boşuna uğraşmayın,zaten 5 dakikâm kaldı” olmuş.
Son mektubunda şöyle yazar Beşir Fuat’ın”Kesecek kadavra bulamadım,ben de kendi vücudumu kestim.Hatta vasiyetinde cesdinin kadavra olarak kullanılmasını istemiştir,ama sonradan dini nedenler yüzünden vücudu toprağa karışmıştır.
İşte böyle bir edebiyatçıymış Beşir Fuat,kanının son damlasına kadar yazan…