İmkansız kelimesinin anlam bulduğu adamda vazgeçiş kelimesini yaşatmak mümkün müdür hiç ?
Şöyle anlatayım bu ikilemi ;
O uzun zamanların sıcaklığından sonra ilk kez soğuk bu hayat. İhtiyacım olan belki o , belki de zaman. Ama saatler ilk kez bu kadar yavan olan.
Böylesine bir özlem bu.
Tenini , dokunuşunu , ondaki huzuru özledim ben. Onu özledim o gözlerde kaybolmayı , o nefese karışmayı özledim. Sevmeyi özledim , korkmadan sevmeyi ve tabi sevilmeyi özledim ben , öpülmeyi…
İçimde bir boşluk , öylesine tarifsiz. Düğüm düğüm boğazım , alev gibi gözlerim.
O hayali yaşarken hiç aklıma gelmedi böyle gideceği. Ona öylece bakarken , sımsıkı sarılırken , narince dokunurken ve her zaman ilk ve sonmuş gibi öperken biteceğini hiç düşünmedim.
Öyle anlar vardı ki ; zamanın durduğu , dünyanın dönmediği… Tüm seslerin kesildiği ve sadece bizim bir olduğumuz anlar.
Dönüp bakıyorum arkama şimdi , artık hangimiz anı hangimiz hala baki ?