Beynim çok hızlı çalışıyor hele de insanlara gelince. Çok fazla düşünüyorum, hayatı, yaşadığımız dünyayı gözlüyorum. Bazen yaşamın belirli anlarında zamanı yavaşlatıp sadece o ana odaklanıyorum. Karşımda bir insan ve bana bir şeyler anlatıp hareketler yapıyor o an onun beden hareketleri, mimiklerini hatta makro mimiklerini inceliyorum. Düşünüyor düşünüyor ve aslında nasıl bir hayat yaşadığını neler hissettiğini bulmaya çalışıyorum. İleri empat ya da ileri ruh hastası. Neden bu kadar çok içimde yaşam neden onun her anını ölçüp anlamaya çalışıyorum. Zaman zaman ve zaman… O bir Tanrı! Peki ya onu kontrol edebilseydik. Yani Tanrıyı? Ne yapardık sence Sami ?Düşünsene sen bir Tanrıyı yönetiyorsun.
Ahhh insanlık… Canlıların yüz karası! Anlamıyorsun değil mi ? Hemde hiç anlamıyorsun. Anlayan sadece bir kaç kişi ve onları asla dinlemeyen inatçı keçi. O kadar da zor değil hisset sadece. Dur, düşün, anla ve hisset. Dinle doğanın bütünleşmiş sesini, konuş toprakla, havayla, baktığın gökyüzü ve dokunduğun ağaçlarla. Geçişleri hisset bedenin içinde hayat enerjisini özümle histerik ruhunla.
Doğallıklarına bırakıldığı zaman insan, hiçbir baskı olmadan, herkesin günde en az 2 saat toprağa bastığı bir toplum. Ütopik düşüncelerin içine düşüyorum yine. Ben ben ben… Sen sen sen … Kaybolmuşluğun içindeki sen, söyle nasıl duyuyorsun diğerlerini. Ben, birden fazlayım. Karman çorman olmuş benliğimin ruhlara yeşereni, nefes olanı. Kulaklarında hisset, sarhoşluk ve o ikilik anın tam ortasındayım. Bir düşünce bir fikir, bir tohum, esrime esrime sevgilerle.
Ruhumun daralmış sokaklarında gezerken gözlerimden damla damla acı akıyor gece olmuş aydınlığıma. Ben bir hiçim, hiç olduğum kadar da piçim. Senin için yaşayamamaktan korkuyorum. Vurgulu bir ton küçük bir çocuğun sesinde, sesi tam beynimin içinde. Düşününce işkence gibi, doğanın yok oluşu gibi.
Müzik ve evren. Bizi her tarzda yönlendiren iki temel etken. Hislerin yolcusu yolların esriği, her şeyin başlangıcı ya da bitişi.
Bir avuç toprak aldım elime bugün. Toprak dört elementten biri, içinde dingin bir yaşam proteinler, vitaminler vesaire vesaire. Toprak bir nefes, bir avuçta su döktüm üstüne nefs oldu, yaşam oldu, hayat doldu. Bir korkuluk gibi ayaklarımdan çakılıp kök salmak istiyorum. Köklerimin içinde spermlerimi bırakıp bir meyve olmak ve oradan canlıları beslemek. Yeşermek istiyorum an ve an beni hayata bağlayacak bir tutulma istiyorum.
Uzamış giden bölük parça düşüncelerim. Sizlerle bir ben olabiliyorum. Sonsuzluğa giderken bu seferlik burada bitiriyorum. Sevgi ve yaşamla.
Sami
Esrime