gelişiyle renk gelir hayatına.
tüm renkler göz kamaştırır.
en güzel tonları doğanın,
ve varlığına inanmak güneşin.
gözleri parlar, ayın ışığı altında.
o anlar hala hafızanda.
bir rüya gibi başlar her şey.
mutluluktan havaya uçar,
kedileri bi ayrı sever,
o güne uyanmak ister,
her günü özlemle bekler.
özlemi onu hırçınlaştırır.
katlanamaz sevdiği ona,
hırçınlığına.
aslında sevgiye katlanamaz.
çokça tüketilmiştir her şey.
tüketilmiş, bitmiştir.
kabullenemez bitişi.
hayır, doğacak güneş,
yine görünecek dolunay,
ve ışığı aydınlatacak yine gözlerimi,
o gece gibi, hayalini kurduğun her gece gibi.
inanır olacaklara,
umudunu öper, başucuna koyar.
rüya değildi uyandığı,
bitmişti her şey.
rüya sandığı şey kabustu.
kabusu kabullenir.
su içer, başucuna koyar.
bir güne daha uyanır güneşin çığlıklarıyla,
yine aynı.
bu döngü mahveder bünyeyi.
hastalanır.
ruh ölür, beden hasta, ay yasta.
ilaç içer, başucuna koyar.
bitemez, bitmemeli!
kalmayan gücünü koyar ortaya.
biter, tükenir.
bağırır, haykırır, uyuyakalır.
ve son uykusuna dalar.
son masalını dinler.
portakalı soyar, başucuna koyar.
ay dedenin sakalına kondurur.
ve o, elbet bir yalan uydurur.
eninde sonunda kandırır,
sevgisine yenik düşer.
alınır, ruhu çalınır, darılır.
hırpalanır, ağlatılır, bırakılır.
gözyaşlarını siler, başucuna koyar.
ve bir kuş gelir, başucuna konar.
bitti der, bitti!
uç artık göğe.
ve kavuş güneşine, umuduna.
o göğe uçar.
ruhu ölü,
kanatları taptaze.
yeni geldi yaşamın sonu.
yeni belirdi o sonsuz ışık.
ama ilk ve son kez sevdi birini.
ve başucuna koydu.