Ruhu hala aynı durakta
Bedeni anılarla örülmüş uçurumun tepesinde
Algısı kokusu unutulmuş fesleğen bahçesinde
Kulakları bir şarkının birkaç dizesinde
Ruhu hala aynı durakta
Ayaklarından umutsuzlukla bağlanmış
ve diz çökmüş deve misali
Teşebbüsün bile zaman gibi kırılgan
Uzağın hiç de uzak
Yakının hiç de yakın olmadığı anda
Ölgün kızıllığın ufkunda
Yine aynı sitem, mağmum ve gurursuzlukla
Adını sayıklıyor
Matemle yoğrulmuş gözleri
Ruhu hala aynı durakta
Tanrının olmadığını öğrenen mütedeyyinin
kalmışmıdır ki gidecek bir yeri