Bölüm 6: Sığıntı!
Rüştü’ nün yaptırdığı sitede marangoz atölyesi vardı. Üstündeki daireyi Hasan ve ailesine tahsis etti.
Boyasını, badanasını yaptırıp pencerelerini taktırdı. Elektrik ve su tesisatını bağlattı. Odalara da ufak tefek eşyalar koydurdu.
Numan beş yaşına gelmişti. Atölye ve boş inşaat oyun alanı olmuştu. İnşaatın arkası ıspanak tarlasıydı. Kadınlar, ıspanak toplamaya geldiğinde Belgin’ i de görüyordu. Zaman geçtikçe arkadaş olmuşlardı.
Belgin, Numan’ı da alıp tarlaya gidiyor; iş bitene kadar birbirlerine yarenlik ediyorlardı.
İnşaatın kaba işleri bitmişti. Rüştü ve karısı, tamamlanan yerleri görmeye geldi. Hasan misafirlerini karşılayıp evine davet etti. Belgin, çay demleyip yanına da yiyecek bir şeyler ikram etti.
İki erkek işlerden konu açınca kadınlar mutfağa geçti. Beyhan, evi dolaşmaya başladı.
“Çok güzel olmuş!”
Belgin, yıkadığı bardakları diziyordu:
“Sağ ol abla!”
“Valla hazır eve konmuşsunuz!”
Belgin anlamamazlıktan geldi:
“Efendim?”
Beyhan:
“Kira vermeden oturun bakalım.”
Belgin, Beyhan’ ın iğneleyici laflarına şaşırmıştı. Hem kardeşinin kayınvalidesi, hem de annesinin akrabası olduğu için gülümsemekle yetindi.
Fakat Hasan, boş bardakları mutfağa getirdiği sırada konuşulanları duymuştu. Karısının içerlediğini, Beyhan’ ın karşısında ezildiğini hissetmişti.
Rüştü, Hasan’ ı da alıp inşaatı gezmeye başladı. Hasan’ ın yaptığı işten memnun olduğunu anlatsa da onun aklı hala karısı Belgin’deydi! Beyhan’ ın sarf ettiği sözler Hasan’ ı bıçak gibi kesmişti.
Sığıntı olmayı, Belgin’ in bu lafları işitmesini kendine yediremedi.
Hafta sonuydu! Kahvaltı etmeden evden çıktı.
Binayı sıfırdan yapıp içine girmeyi zaman kaybı olarak düşündü. Bahçe içinde, terk edilmiş, tek katlı bir evin önünde durdu. Yıkık dökük diye düşünmedi. İnşaat işlerinden anlayan arkadaşları vardı nasıl olsa!
Yıkık duvardan atladı. Bahçesi, otları ve çöpleri saymazsak kullanışlı sayılabilirdi. Evin duvarlarına bir boya badana… Pencereleri de yeniledik mi, tamam!
Demir kapısını araladı. Basamakları çıkıp içeri girdi.
İki oda, bir salon!
Avizeler alınmış, camlar kırık… Buralara da boya, badana… Kapılar kırılmış, sıvalar dökülmüş, lavabolar desen…
Yere parke, kartonpiyerleri yenileriz… Banyo ve tuvaleti sökmüşler. Yenisini koymak lazım. Musluklar desen zaten yok… Elektrik ve su tesisatına da bakım yaptık mı, al sana sıcak bir yuva!
Yapacaklarını kafasında bitirmişti!
“Bir hafta da adam ederim!”
Bahçeye çıktı. ‘Satılık’ ilanındaki numarayı çevirdi. Ev sahibinin söylediği saatte buluştular. Ev sahibi; evin bulunduğu yerden, binanın işlevsizliğinden dert yandı. Paraya ihtiyacı olduğunu, fiyatta uygun bir şeyler yapacağını söyledi.
Bir, iki rakamdan sonra parada anlaştılar.
—Sonraki Bölüm—
‘Karne Günü!’
Yasin Numan Yılmaz