Garip bir histir, eskiden her şeyin olan insanın başka birine ait olduğunu görmek. Gariptir ki buna engel olmak istemezsin, onun iyiliği için. Sen paramparça olursun ama onun haberi olmaz ki umursamaz seni. Çok acılar çekmedim, onun acısına ortak olmak istedim. Anlamazdım çoğunlukla belki ama susar dinlerdim. Canı yanmasın diye onunla olmak istedim ama canını yakmışım meğerse.
Diyorum ya işte garip bir histir, en iyi tanıdığın insana yabancılaşmak, ondan uzaklaşmak gariptir ki acısı bambaşkadır. Yerini dolduramazsın, yerini doldurmak istemezsin ama bir anlamışsın ki sen onda hiç vâr olmamışsın. Vâr olduğunu düşündüğün yerde başka biri var. “Evet, ben burada bu kalpte vâr olabilirim.” dediğin yerde sen hiçbir zaman vâr olamamışsın.
Gariptir işte ya, her hücrende vardı oysa o. Ben seni bu limanda bekleyeceğim diye gönderdiğin o boş gemi, sana dolu olarak döndü, önünden geçti, başka limana gitti. Sen ise o her önünden geçtiğinde sana geldi sandın, sana gelecek sandın, hep bir sanrı içinde yaşadın. Belki gelir diye o limandan hiç ayrılmadın ama hep sanrı kaldın. Gariptir ya bu his, tarif edilemez.