Ben kimdim ? O kimdi? Tanıdıkça yabancılaştığım insanlarla sarıldı çevrem. Çember daralıyor gittikçe. Ve ben daralıyorum. Kendimi tekrar etmekten içinde bulundum bu girdabın. Kötü zaman dostu bazen bir klavye bir kalem bir kağıt bazen de tepetaklak yalnızlık. Zaten hep bulundum ben hiç kalamadım. Kalmak zor kalmak zahmetli ve ağır. Kalmak aldatmak. Insan ırkına hırçın yalnızlığıma uysalım. Kapıları hırpalardım neler Dönüyor ardında. Oysa kendi kapılarımı hiç açmadım. Kilitler vurdum zincirlerle sardım. Ve farkettim ki anahtarım yok benim. Ara sıra anılar giriyor paspasın altındaki yedek anahtarla. Onlardan başka da bilenim yok yerini. Benim geçici misafirlerim. Kalanım da yok benim. Teşekkürler bana esas yalnızlığı sen öğrettin.Şimdi o yolları geçerken hafif bir rüzgar esse yine de güçlüyüm derim. Yalnız ve güçlü. Adam gibi bir kadın. Zincirlerimi kırıp atıyorum bir bir. Izleri kalıyor Yaşanmış morlukların. Diyorum elbet yaralarda kapanır bir gün. Her gün santim santim büyüyen bir kaktüs düşün. Canımla beslediğim. Tersine gelişiyor kaktüsüm toprağına batıyor. Can yakıyor, hayal kırıyor. Bisiklet sürmek gibi hayat. Öğrenene kadar zor bu mücadeleyi. Sonra da alışılmış yalnızlık refleksi. Pedalı çevirdikçe batıyorum. Vitesi arttırmadan Yokuş çıktım. Annem düşme diyor sakın bakma ardına gittiğin yolu görürsen pes edersin. Ben görmedim ama bak yine de burdayım. Bir kuytuya atacağım kendimi atacağım bu bisikleti de. Tek ihtiyacım biraz şans sadece ve temiz bir hafıza. Belki o Zaman geçer bileklerimdeki karıncalanma. Ve Anlamsız gece nöbetlerim.İlmek ilmek işledim tecrübelerimi. Kullanacağımdan değil bu kulağıma küpe.Şimdi daha iyi anlıyorum anne. Bacaklarıma dolanan yalan dolanları nasıl çözeceğimi…