Burası, burası işte. Pazar günleri meydanları dolduran kalabalığın hafta içi işlerine gömüldüğü, kendilerini unuttuğu yer. Satır aralarının günden güne açılıp bozulduğu, konuşmayı unuttuğumuz yer, burası cehennemle cennetin arası bozuk olan satır arası, iyiyle kötünün çizgisiz kağıtta buluşması, bu kadar işte. Şiirler, romanlar, türküler bir kanun maddesi iç dünyamızda.
Bu kadar işte. Yaş gününü unuttuğumuz bir şehirde nefes alıyoruz hepimiz. Bütün göz kanallarımız dışa açık, biraz da ağlamaklı. Şehrin trafiği boğazımızdan geçmiyor, geçirmiyorlar. Aman Allahım, yoksa bu gördüğümüz yeşil ışık mı? Madem burası cehennemle cennetin satır arası, beklemeyin sakın beyaz ışığı.
Bu kadarsa burası, çok karanlık gelmiyor mu size de burası? Yoksa gözlerimiz mi kapalı? Anlamıyorum, gözlerinizi kapatmakta olan sarsılmaz ısrarınızı. Bir arkadaşım vardı, çok eskiden, bir arkadaşımdı, o da ısrarcıydı, konuşurken hiç nokta kullanmazdı, gözleri de kapalıydı, son cümlesini uykusunda bana bağırdı. Satır arasıydı hayatı, günden güne hayatıyla arası açıldı, burası işte bu kadardı.
2 comments
kolaylık dileklerimle
başarılar
Teşekkür ederim.