Sen geçince aklımın kıyısından, bir garip oluyorum. Sevdiğimden, özlediğimden değil; yalnızlığın şerbetini fena içtiğimden. Artık yalnız olmak istemiyorum. Bendeki bu boşluk kalp ağrısı bile olamıyor artık, sadece yaşadığımı
hissedercesine yeniden sevmek istiyorum.
Hani bir zamanlar aşktın, gerçektin, vardın, varlıktın? Hangi arada kayıp oldun, yok oldun, hiç oldun da
canımı acıttın? Ayları sayamaz oldum, günlerin birbirine ikiz, birbirine eş oluşuna sitem edemez oldum.
Sen geçince aklımın hizasından, gönlümün boyuna eş oluyorsun. O kadar büyüktün ki, artık bu sevda tüneline çok ufak
geliyorsun. Vardım gittim yoluma sensiz, beni artık sensiz derbeder mi sanıyorsun? Büyü bozuldu gül yüzlü yârim, bu büyü çoktan bozuldu. Hareket hâlindeydi yüreğim, nasıl da deli çarpardı. Bu aşk büyüsü bozuldu. Şimdi aklında
değilim, körkütük sarhoşun da değilim. Şartlar o kadar eşitlendi ki, bana reva gördüğün bütün ayrılık şarkılarını, seninle bitiriyorum. Gidenlere yazdım hep,oysaki giden benmişim meğer. Bunca satır bana yazılmış, bunca acı yalnızca bana birikmiş. Kalan hep başkalarıymış meğer. Konamadım hayatınıza, konmayı istemedim, bu bir seçimdi, sizler bana layık değildiniz. Sen gelince aklımın köşesine, ters köşeye yatıyorum. Saçmalıyorum, burnuma buram buram sensizlik kokusu geliyor. Sonra fark ediyorum, seni çoktan bir başka yolun yolcusu yapmışım meğer. Gözlerinin değdiği her şeyi silmişim, sözlerinin değdiği her şeyi unutmuşum, başka sevdalarda kendime yer bulmak istemişim ama kapılan onca yerin sonuncusu olmuşum, ayakta kalıp oturduktan sonra da ‘Hancı’ olmuşum. O kadar çok ‘Meğer’ biriktirdim ki, büyüdüm ben artık. Satırlarım büyüdü. Gözbebeklerim büyüdü, herkesin duyguları nasıl da değişiyor, sancılar değişiyor…
Şimdi sen geçtin yürek sazımın tellerine, seni çaldım her bir nota yerine. Konma gönül kuşuma, eğer onun üstüne sen gelirsen, bir daha ötemez olur. Şarkıları da şiirleri de yaşamaz olur. Vurma yürek sızıma, o kadar çok kanadı ki bitmez olur. Acılar denizinde boğar beni, susmaz olur. Sen sevince yüreğimi, şarkılar yazmıştım sana, en güzel bestem olmuştun. Umuttun, yoldun, candın, çoğalır olmuştun. Şimdi bir esir gibiyim, saklı kalan yanlışların özlediğim öznelerinde belirtisiz sevda yolcusuyum. Bana seni verme, sen çoktan kayıplara karıştı. Bana beni de verme, ben beni alacak cesareti çoktan aştım. Sevdim yine zamanla birlikte, zaman geçti, her şey eskidi sandım, sevdim. Yine yanlış oldu. Bir gün bir doğru gelecek karşıma sevdiğim, o doğru seninle birlikte yaşamımda karşılaştığım bütün yanlışları unutturacak. Her bir aşk tomurcuğunda paralayacağım namussuz sevda illetlerimi. Büyü bozuldu anlıyorsun değil mi? Konma sakın gönül kuşuma, çayı demledim, ütüsünü yaptım sualsiz aşkkonmazlarımın. Üşüdüm, tarumar olmuş beni çıkartıp, umut kokan yarınları giymeye gidiyorum. Yoksa çaldın mı onları? O vakit ben de dünlerimi sana vermiyorum!