Bir adam hayal edin.Bir yasinda havale geciriyor.Memleketinden kalkıp gurbette tedavi olmaya başlıyor.Ölümcül tehlikeyi atlatıp eve dönse de hastalık onu bırakmıyor.4 yaşında konuşmayı unutup 6 yaşına gelmeden okuma-yazma öğreniyor.Kelimeleri tersten okuma yeteneğini fark edip dil yeteneğini geliştirmeye çalışıyor.
İlkokulu okul birincisi,liseyi sondan ikinci bitiriyor.Üniversiteye yerleşmede önündeki 87 kişiyi geçiyor.Ve bunu 7 aylık çok da sıkı olmayan bir çalışma sonucu başarıyor.
Sonra böyle bir evladı traktörün ucunda üşümesin diye ”gocuğunu” güneş gibi koruması için görevlendiren bir komutan düşünün.Kendi böbrekleri rahatsızken tedavisini yarılayıp,son parasına kadar Tanrı’nin göndermiş olduğu bu askeri korumak için didinen bir komutan.Öz yurdundan göç edip,gurbette yaşamayı kendine işkence olarak görmeyen,tarlalarını bırakıp ”başkentte” traktör ardında kanser bir eş ve hastalıklı bir evlada gözünü kırpmadan kendi canını feda eden bir mücahit.
Günün kutlu olsun Atatürk’ten sonra dünyaya gelmiş en büyük komutan!CANIN SAĞ OLSUN!
sedatyurt@windowslive.com