Ateş gibi yanan kumlarda
Bir bedevi serap görüyordu sanki
Aklında bir yari iki kalem yaş tanesi
Azalıyordu hevesi heryer kum tanesi
Soluklanırken bir kuytuda kuru dudakları ve aklı kalbi çöl gibi kurak bir zaman aralığı
Amacını yitirmeden sürükleniyordu ufuklarda bir çiçek görmüştü yakınlarda
Adenium oysaki aldatıyordu onu güzelliği
Firari dokundu yapraklarına sıktı son kez dişini
Artık az kalmıştı bitiyordu azap, oluyordu azad
Çıkardı matarasını doldurdu suyundan bir yudum altı gözlerini bulutlara yasladı
Sevdi ama yenildi
Kim bilirdi
Onu gerçekten sever miydi yari
Fuzuliydi fuzuliydi o da bilirdi
O çiçek gibi sevdiği
O da yanıltmasa bu adam boşa ölmezdi
Tehlikeli güzelliği
Bir bedevi bir serap niteliğinde yari