Bu notu ne kadar da yazmışım kendime. Ama her yanlış, her kendine kızgınlıkta olduğu gibi dönmekte yok tabi. Oysa ne demiş Einstein amca “Aptallığın en büyük kanıtı, aynı şeyi defalarca yapıp farklı bir sonuç almayı ummaktır”. Hep sonunu bile bile bu aldanış. Neden hep sen hiç bir veda cümlesi bile kurmadan giderken benden, bunu yapan hep benmişim gibi hissediyorum? Nasıl bir yeteneğin var ki bana bunu hissettiriyorsun? Bunu yaparken bile neden hep aklımdasın? Zihnimi sürekli meşgul edip beni hasta ediyorsun neden?
Sana kızmak istediğim zamanlar da bile neden bakışını arıyor bakışlarım?
En önemli meziyetini sorsalar; bana bakmıyor olmana rağmen her türlü duyguyu aynı anda yaşamama sebep olan bakışlara sahipsin mesela.
He bir de harika yok sayıyorsun.
Gözlerinin önündeyken gözlerinin beni görmemesi affedilemez… Hiç biz olmamışız, hiç bir olmamışız, biz olmayı geçtim doğru düzgün tanışmamışız gibi. Oysa çocukluğumuzu büyütmemişmiydik biz seninle?