Vardır hepimizin camına yansıyan bir sokak lambası. Onun ışığında belki binalarla dolu, belki denize bakan manzaramıza karşı otururuz. Bu bize düşünmek için güzel anlar sağlar. Gece vakti ve müziğimizde varsa tadından yenmez. Her düşündüğümüzde bir o kadar kaybederiz kendimizi. Kaybolmaktan mutlu oluruz bir çoğunuz. Geçmişten, hatalardan, gelecek kaygısından kaybolursunuz çünkü. Bazılarımız da geçmişe, hatalara, gelecek kaygısına takılıp kaybolur. Bu korkunçtur ki işte burada mutlu olamayız. Çıkmaya çalışır çabalarız. Her çırpınışımız bizi daha derine götürür. İnsan bu değil midir? Çırpınarak, boğularak, birinden yardım almadan kurtarmaya çalışır kendini. Kimi uzanan eli tutmaz kimisi de bir el bulmak için yanı başında gecelerini gündüzlerine bağlar. Tavsiyem şudur ki uzanan eli tutun. Eğer biri el uzatmıyorsa, yardım etmiyorsa da muhtaç kalmayın kimseye. Emin olun insan kalkabiliyor. Geçmişinden de hatalarından da kurtuluyor insan. İnsan mutlu olmak istiyor ve buna çabalıyor.