Ruh'u-l-Kuds uğramasaydı Meryeme Artar mıydı Yusuf'un iç sıkıntısı? Ve üflememiş olsaydı benliğini Dolar mıydı toprak,kasenin içine?
Toprağı parmaklarının arasından, Bırakırken çanak tutan bir çanağa Bir fısıltı dolaştı dudaklarından Dedi 'toprak toprağa,küller küllere'
Meryem kıpırdandı ama uyanmadı Marangozun nefesi karışıyordu Nefesinin kül rengi sıcaklığına Güneşin mızrakları bilenmemişken
Sonra gözlerini açtı Mavinin o turuncuya karışması Bir kuşun havalanması gibi daldan Doğruldu yerinden ve göğü kapladı
Hiçbir kuşku yoktur yaşanacaklardan Ardından diğer eline de bir çivi Ölüm, çekiliyor canı yavaş yavaş Dikenli tâcında yaşam parçaları
Son nefesini alnının ortasından Verirken damla damla ruhundan yana Gözlerini yukarıya doğru dikti Iç çekti bunca kandırılmışlığına
Bu kez turuncu karışırken siyaha Golgota'nın yığınları üzerinde Hiçbir göz sıyrılamadı yuvasından Yanılgılar içindeki bir ruh hariç !