Suskunluğun adresini buldum en sonunda. Sağ olsun, açtı kapılarını bana sonuna kadar. Dertleştik epey bir süre. O suskun, ben suskun. Dertleşmek değildir konuşmak, ağızdan çıkan saçma sapan laflar. Gözler anlatır derdi, kederi, acıyı… Susarken çok şey söyler aslında insan ve bunu suskunluğun kapısından içeri girmemiş olan anlayamaz. Bilirim ki suskunluk da öyle herkese açmaz kapısını. “Beni anlayabilecek, susarken aslında konuşabilecek mi?” diye seçer adamlarını sofrasına buyur ederken. Oraya oturanlar da zaten hemen öyle kalkamazlar. En samimi arkadaşları, can yoldaşları oluverir suskunluk aniden. Nereden çıktığı da belli değildir, ne zaman biteceği de… Kimine göre zamandır çaresi, kimine göre her şeyi silip atmak hayattan. Suskunluğun sofrasında dinlerken kendini, çağırır kurtlar sofrası seni. Tüm içtenliğiyle, tüm güzelliğiyle karşındadır. Ama göremezsin, işitemezsin onu. Kendi yalnızlığınla o kadar meşgulsündür ki… Baş başalığında huzur gizlidir. Suskunlaşmadan önceki her şey çok garip gelir sana. O kadar uzaktır ki o zamanki senle şimdiki sen. Suskunluk büyütmüştür seni, beslemiştir. Vefa borcun vardır ona. O ise senden tek bir şey rica eder , olgunlaşmanı. Olgunlaşmadan gitmene izin vermez, olgunlaştıktan sonra da sen gitmek istemezsin. Susmazsın ama suskunsundur. Gözlerinle, hareketlerinle anlatırsın her şeyi suskunlukta uzanan boşluğa. İnsanların anlaması önemli değildir seni. Seni hep dinleyen yıldızlar vardır, ay vardır, güneş vardır. Suskunlarla iyi anlaşır onlar, kendileri de suskundur çünkü.
Susuyor muyum, suskun muyum, bilmiyorum. Girdim bir yola yürüyorum. Artık hayatta her şeye gülüyorum. Acılarımı, korkularımı taşıyan omuzlarımdan bu ağır yükü alıyorum. Geç olsa da kendimi sevmeye başlıyorum. Acılarımı kapattığım gülüşümü mutluyken de sergiliyorum. Hayatın anlamını öğreniyorum. Gökyüzünü pırıl pırıl görebiliyorum. Ve hayatın kendisini acı tatlı kabul ediyorum.
Gülen gözlerim var artık benim. Gerçekçi hayallerim, yapabileceğim umutlarım… Güzel yarınlarım var benim; mutlu, huzurlu… Yeni sevdalara gebe günlerim. Hepsi aklımda dünlerimin…
“Nereden nereye?” deme kalemim. Her daim sana ihtiyacım var benim…