sigaramdan bir fırt çekip de geldim yazı yazmaya
penceremin önündeyim iki bardak da kahvem var gramofon da da klasik bir müzik
yoo ben klasik sevmem her zamanki gibi de sen seviyorsun diye açtım sevgilim
biraz da senin parfümünden sıktım evin içine
şimdi tamamız bence
sen ve ben
muhabbet koyu her zamanki gibi
saat gece dördü on geçiyor ve biz hala nefessiz kalana kadar gülüşüyoruz
ara ara kollarının altına alıyorsun beni öpüp kokluyorsun sonra tekrar kahkahalar atıyoruz
saat nasıl geçti anlamıyoruz kolunun birinde bitmiş kahve bardağın diğer kolunda da ben uyuyakalmışız öylece
ama nasıl huzurluyum anlatamam
sadece mutluluğun tarifini sorsalar burayı söylerdim
şimdi mutluluğu bilmemde acının tarifini şöyle anlatabilirim
yine pencerenin önündeyim bir bardak kahvem var gramofonda da slow bir şarkı
evet evet slow bir şarkı çünkü klasikten başka tür çaldığında bana bağıracak biri yok artık hayatımda
evin içi de küf kokuyor ve sigara…
ben ve kedim
muhabbet aynı her zamanki gibi
saat bu safer geçmiyor öylece durmuş takılı kalmış sanki hep aynı zaman dilimindeyiz ve biz nefessiz kalana kadar ağlıyoruz
ara ara kedimi kollarıma alıyorum öpüp kokluyorum sonra tekrar ağlıyoruz
bir elimde kedim bir elimde sigaram uyuyakalmışız öylece
ama nasıl huzursuzum anlatamam
sadece acının tarifini sorsalar burayı söylerim
…