Akıtsan deniz olur gözkapaklarındaki tuzlu sular. Taşar, dağları aşar ruhunun yalnızlıkları. Çarpar soğuk iklimli kalplerin sert kayalarına. Yüzüne çarpar da gerçekleri, durduramaz sularını kalbinin denizinin. Gözyaşının tuzu oluşturmuştur denizini ve o suya düşmüş tatlı su balıkları bulursun içinde. Ölmüş, ölmekte olan ve ölecek olan. Tatlı su balıkları gibidir bazı insanlar tuzlu denizine düşen. Ölmemek için çırpınır dururlar içinde ve kıvranırlar, mideni bulandırırlar sen o balıkları kelebek sanırsın mutluluktan içinde uçuşan. Gerçekleri bir kenara bırakıp inanmak istersin hiç yanılmadan. İstemesen de bir gün ölecekler bilirsin de düşmesine göz yumarsın denizine. Sonra ne mi olur? Öldürdüğün balıklarla daha da taşar denizin en son boğulursun tuzlu sularında “okyanus gibi bir yalnızlıkla”.