Ölümden korkmuyorum yani istersen huzurunda şahdamarımı tırnaklarımla parçalarım.Bakma yüzüme hüznün renklerinin çöktüğüne ben her zaman kaygıyı büyütürüm gözlerimde.Şimdi sen o narin ellerini göğüs kafesime daldırsan ve kırarak bütün kaburgalarımı bir çıta gibi ,kalbime dokunsan ben huzur bulurum.Kan aşığın bayrağıdır kalbimse tecelligahın.Tecelli et,nolur!
İçinde volkanlar kazan kazan kaynar,senin öfkenden felekut ve melekut sönen kıvılcımlar halinde düşse de avuçlarıma nolur ister çatık kaşlı ister emsalsiz bir parıltıyla tecelli et ! Yıllarca seni aradım hiç yorulmadan haritaya bakmadan .Sanki seni gördüğüm bir düşün ertesinde kalbime yani o kandan ve ışıktan kaplı derinliğe bıraktın bu macerayı.Ben istemedim yola düşmeyi,seni gören gözlerim istedi.Ayaklarım sana koşmak istedi.Sanasarılmak istedim çünkü acizim ve yalnızım.Kaç gece kitapların arasına hoyratça saldırdımbilmiyorum.Senin hayalindir deyu kaç dilberin peşine takıldım,bilmiyorum.Kaç şiirde aradım seni Mona dedim Pia dedim Lavinia dedim ama dinmedi içimde devrilen dağlarınzelzelesi.Bastıramadım çığlığını ölmekte olan benliğimin.
Bilirim merhametlisindir ki sana uçuyordur her kuş.Senden geliyordur bir taşın ve sözün güzelliği.Sendendir bilirim kadınların güzelliklerinin hepsi.Umudum hep bumerhametinden.Peşine düşürdüysen beni böyle amansızca, eminim bulduracaksındır dabana.Taşlandım insanların pazarlarında aşıktır deyu.Dağların ve tepelerin basmadık yerini bırakmadım istemedi beni hayvanlar meczuptur deyu.Aç kaldım,bitlendim,bir kadın baktı yüzüme acep mecnundur deyu.
“Nerdesin söyle “demeyeceğim.Sadece boynum bükük.Bir tek şey diyeceğim; Nolur tecelli et!