Bazen insan kendini koca şehirde yalnız hissediyor derler ya hep klişe bir yalnızlık cümlesi gibi gelir insana. Aslında değildir. Koca şehirden kasıt ya yabancı insanlar ya da kendisi olabiliyor insanın. En kötüsüde bu değil mi zaten kişinin kendine yabancı kalması? 17 yaşındaki heyecan ve umutlarının kalmaması ve hayat mücadelesinin fırtınasında tutunacak dal bulamadan oradan oraya savrulması .. giderek fırtınanın şiddetinin ise yaşı büyüdükçe artması.. Ne o koca yapılar engeller bu savruluşu ne elini tutamayan insanların elleri.. kişi ancak kendi kendini durdurabilir. Nasıl mı ? Ayaklarını yere basarak tabi ki. Basarsa bu şayet biter bu savruluş. Tabi kişi bunu bilir ama yapamaz. Çünkü savruluştan daha zordur kabullenmek. Neyi mi? Kendi yalnızlığını kabullenmek. Savruluşta yalanda olsa geçici de olsa insanlar gelip geçer, hayatlar devam eder. Yorulsa d bırakmaz fırtınanın peşini. Yanlış olduğunu bile bile yanlış insanlarla yanlış zaman harcamak gibi.. işte böyle..