Türkülerimiz vardı eskiden yüreğimizi okşayan,coğrafyamızın en derininde sonra bozdular coğrafyamızı,kirlettiler. Elimizden aldılar,yüreğimizdeki türküleri,saflığımızı esir alıp tutsak gibi boğdular tertemiz nehirlerde,ya yüreğimiz boğuldu ya da güzel umutlarımız,içinin yanmasını ruhani bir dille aktaran atmosferdi türküler,düş kırıklıklarına dokunan,sevdalarımızı haykıran çağlayan bir ırmak gibi dökülürdü türkülerde sözcüklerden ne güzeldik eskiden,kirlenmeden,kırılmadan,yok olmadan önce,en önemlisi biraz insandık azizim vicdanımız vardı türkülerde,insanken sızlardı içimiz bir çocuğun ağlamasında,eskiden insandık çünkü sevgimiz vardı,hasretimiz vardı,yüreği dolu özlemimiz vardı. Azizim eskiden türkülerimiz vardı ve biz mutlu oluyorduk,hasretten yanan bağrımızı ferahlatıyordu türküler,uzak diyarlardaki sevdalılar için,anne-babaya olan hasretti türküler,türküler susunca coğrafyamız bozuldu azizim ve biz kötü olduk artık çocuğun ağlamasına üzülmüyor,ağlasın diye daha çok vuruyor olduk azizim,gönlümüzün hasretle,türkülerimizin özgür bir dille ahenge kavuşmasını dilerim sevdalı gönlümden.