Doktor! Neredesin? Gerekli olsa yazmazdım doktor… Gerekli olsa yaşamazdım. Yazmanın gereksizliği yazdırıyor bana ve ipten alıyor beni yaşamanın gereksizliği… Köşeme, üçe katlanmış bir yamuk olarak oturmasaydım misal, konuşamazdık senle bugün. Bugün doktor, birazını daha kaybettim aidiyet duygumun… Halbuki ne büyük çaba sarf etmiştim doğuştan sahip olmadığım bu duygunun kırıntı kabilinden miktarını edinmek için. Aidiyet duygusu doktor, aidiyet duygusudur insanları yerküreye bağımlı kılan; yerküreye ve yerkürenin bulunulan noktasına bağlayan… Yer çekimi değil! Yarın birazını, öbür gün birazını ve daha öbür gün de tümünü kaybedeceğim bu duygumun ve beni yere çeken aygıttan koparak uzay boşluğuna savrulacağım. Uzay mekiği… Olmaksızın… Kendi gücümle fırlatacağım kendimi uzay üssümden boşluğa… Boşluğa! Boşluktan bakacağım sana doktor; boşluktan bakıp boşluk göreceğim her yerde ama bu kez uçarak, uçarak, uçarak!