Bakmakla görmek arasında dağlar kadar farklar olduğunu anlayabilmemiz için görmemiz lazım, görebilmemiz lazım. Baktığın her yeri göremezsin, görmek için bakarsan eğer senden yüksek megapikselle görebilene de aşk olsun. İşte şimdi bir dizi değil bir film düşünün, başrollerde bir kadın bir adam , bu durumda aşk kaçınılmaz bariz ve net. O halde şimdi izleyin o filmi canlandırarak gözlerinizde ki hayal gücünde, aşk olan her 3 filmden ikisinde heyecan olmazsa olmazdır zaten ve bu filmde de öyle eğer filmin 2. si çıkmayacaksa sonu mutlu bitecek çok büyük ihtimal fakat izlenme sayısı belirginleşmeden ikincisi çıkar mı karar vermemiş ne yönetmen ne eser sahibi.. İşte şimdi bunun dizisini düşünün Ulan İstanbul gibi, her Pazartesi akşamları televizyonun karşısına geçtiğinizde televizyona bakmayın , neye baktığınızı görün ve izleyin. Ben gördüm, izledim ve inanın ki her pazartesi özetini dahi repliklere eşlik ederek izledim. Sizlerden çoğunuz Yaren ve Karlos’un öpüşme anındaki sahneye pür dikkat kesilip o manzaraya öpüşme manzarası olarak bakarken benim öyle bir düşüncem olmadı hiç. Ben orada içlerindeki ateşin ve suyun bir araya geldiğinde çok büyük patlamalara yok açacağından birbirine dokunurken bile elektriğe engel olamayan iki insanın sırf etrafındaki değer verdikleri insanları üzmemeleri için kendilerine mukayyet olmaları gerektiğinin bilincinde yanıp tutuşan iki oyuncu görüyorum. Belki de ben çok fazla görme çabası gösterip çok derinlere iniyorum bilmiyorum fakat yorumlayamadığını bir sahnenin güzelliği veyahut çirkinliği hakkında yorum yapabilmeniz olanaksız geliyor bana. Daha böyle yorumladığım bir çok sahne var ama doğru ama yanlış. Fakat sadece bir bölüm izleyip veyahut onu bile yapmamış olanların sadece bakarak diziye yansıttıkları olumsuzlukların sebep olduğu sorunlar karşısında üzülmeden edemiyorum. Reyting denen o skoru tepelere taşıyan bir dizinin bundan sonraki bölümlerine internette devam edecek olması oldukça berbat bir durum yani bilmiyorum ben öyle düşünüyorum fakat düşündüğüm bir şey daha var ki Ulan İstanbul severleri bu diziyi bitse dahi müthiş bir şekilde anacaklar ve dizi içerisindeki karakterleri (karyar) (ferder) … mutlak bir şekilde yaşatacaklar. Bunca gözyaşı ve keder içinde bizi güldüren ekibe sonsuz teşekkürler…