****************************************
Sende üzülmüyor musun Dünya’nın şu vahim haline? Gereksiz düşünceler, gereksiz objeler ve gereksiz şahsiyetler.
Sence de zarar vermiyor mu ruhlarımızın saf dinginliğine?
Bazen, her şeyini düşünmek uğruna kuran ama düşünceleri standart statüden çıkmayan insanların karşılarına çıkıp, tükürmek istiyorum.
Çünkü düşünmek, geliştirmek için var olan bir yetidir. Fakat günümüzde “düşünmek” sadece var olanı yahut güncel olanı tekrarlamak için kullanılıyor.
Neden düşünüp geliştirmek –YOL KATETMEK– varken yerimizde sayıyoruz?
Neden bazı şeyleri değiştirip daha güzele ulaşmak varken aynı şeylere takılıp birbirimize benziyoruz?
Usanmışlıklarımızı bir kenara atmanın zamanı gelmedi mi sizce?
Mesela ilk kahvenizi içtiğiniz zamanı hatırlayın. O, boğazınızdan geçerken verdiği kör tat hanginizde heyecan uyandırdı ki en başta?
Ya da sigaradan aldığınız ilk çekişte boğazınızda ki yanma hanginize tatmin edici hisler verdi?
Zaman saniye saniye ilerlerken yaşadığınız acı, tatlı durumlar alıştırmadı mı sizleri o tatlara? Her geçen gün daha da bağlanmadınız mı?
Ne kadar bağlansak da o kurtarıcı objelere, hiç uzaklaştırmadılar bizi o usanmışlıklarımızdan. Sadece geçici, ince bir çeper ördü onlarla bizim aramıza.
Sizce kalıcılığın zamanı gelmedi mi? Düşünerek kurtulabileceğimiz o kadar usanmışlık varken neden kuytu mecralarda saklanıyoruz?
Hemen söyleyeyim, mutluluk her zaman kolay çözüm olmuştur biz insanlar için ve bu yüzden mutsuzluğu seçeriz çoğu zaman. İçimizdeki karanlığın bizi bükmesine izin veririz çünkü, kontrol edilmeyi seven aptallarız hepimiz. Mutsuzluğu kullanıyoruz mutluluğa yaklaşmak için. Asalak yaratıklar olduğumuzda burdan belli olmuyor mu?
Zor olanı yapmayı her zaman başarıymış gibi algılıyor standart altı statüye her geçen daha da yaklaşıyoruz.
Sonuç: Giderek kötüleşen Dünya’da bizler sadece varoluşun temeliyle yetiniyoruz. Adım atmak ve riske girmekten kaçınıyoruz bu da doğal olarak, benliklerimizin hasar alma yüzdesini arttırıyor. Daha çabuk yaşlanıyor, daha çabuk usanıyoruz. Sadece acı ile bütünleştiğimiz için gün geçtikçe hislerden uzaklaşıp hissizliğe muhtaç oluyoruz.
Ama bu bize sadece hiçliği veriyor ve çıkmaz bir düşüncede takılı kalıp sonsuza kadar çürüyoruz.
İnsan olmanın avantajlarının en büyüğü düşünüp,geliştirmektir. Lütfen kullanın.
***************************************