Epey oldu buralarda dolaşmayalı…
Bu ara benim müdür ile birlikte telaşe müdürlüğü yapıyoruz..yetişmeye çalışıyoruz birbirimize..
Biraz geçmişe gidesim var..
Epey geçmişe 10 lu yaşlarıma..
2 si oda 1 i salon 70-80 metre kareydi bizim malikane,kışın muhabbet sobanın etrafında yazın dut ağacının dibinde asmaya sırtını vererekten tatlı olurdu..
Kışı zordu tabi ayazı camdan bir de yorganın altından izlemeyi severdim..
Yazı asla evde beklemezdim..sokak da karşılardım diğer yol arkadaşlarım gibi..
Kıymet bilenlerdeniz,sporcu kartını,misketi,damla sakızı,mermer ile yokuştan kaymayı,tornet ile mahalle inletmeyi,sigara kağıdı toplayıp ‘asker sigarası’na on binlik demeyi,tebeşir diye kireç taşı kullanan arkadaşlar da burada mı ?
Meclis karşı iki ayağımızı ayırıp yokuş aşağı kayarak ciddi eylemlerimizi hatırlıyorum 20 km mesafe de 20 gün beklediğimiz çöp kamyonu için..
Ben ayrıcalıklı çocuktum , başkentte doğduğum içi değil pratik çözümlerin başkentinde doğduğum için..
Pratik dediysek de abartı değil ; patlayan kaliteli topun için 10 kat kames ile idare edilmesini bulacak kadar,pratik çözüm..
Unutamadıklarımın arasında banyodan çıkıp,3 metre kıç titremesinin ne olduğunu iyi bilmek de var..zangır zangır birbirine çarpan dişler,kareli yeşilli pijamam da aklımda..oyuncağın altından kıymetli olduğu dönemler…
Kömürün torba fiyatı ile ekonomist,günlerce akan kanalizasyon ile belediyeci,öğretmensizlikten kendi kendine öğrenen öğrenci eğitimci modeli..
İdmanlıyız vesselam vız gelir tırıs gider hepsi…
O semtte büyüyenlerin ortak adı ‘umut’ tu , sermayesi de ‘hayaldi’..
Yine babam elinde ‘ulus hali’ nden alınma mandalinalar ile içeri girince,poşetin içinden kapar kapmaz arıyordum onu…
hani iki dilim arasında ki küçük yavru dilim var ya?
Hatırladınız mı işte onu ?
Mutlu olmak,yavru mandalinada saklıydı.
Geçmiş gelecek sentezi yapmadan yoluma devam edeyim..
tıkandım uzun zamandır hiç bir şey çıkmadı kalemden…
İşediğim vakit ile yemek yediğim arasında yaşadığım çok şey var ama anlatılacak bir olay bile yok benim gözümde..
Ve durum böyleyse ben yerimi beğenmiyorum sanırım..
Yarın kaldığım yerden devam etmeyeceğim
Beğendiğim yerde beğendiğim insanlarla olacağım..
Seçim şansım olmadı belki asfaltlarında pantolonlarımızın diz kapaklarını eskittiğim mahallemi ama yine gelsem yokuş aşağı meclise doğru , babamın ergenliğime kadar çekinmeden sevdiği yeri göstere göstere kayarım..
Netice de apo küçük, çelik ayna, kırmızı bayrak yeşil cennet kuralları,kaynar,süt içti,ebe,yağlı kayış,
atan almasada topu altın bir kaide var;
Alış veriş bin kağıt, geri vermesi on bin kağıt..