Büyüdüm.
Eşek kadar adam oldum.
Ve bu hâlimle Ey Gülistan,
Bir başıma karanlıkta beş dakika duramaz oldum.
Oysa öğrendim 20 sene evvel
Korkmamayı karanlıktan.
Kainatın tehlike ve dehşete düştüğü o zamanlarda
Korur gibi yaygaradan
Saklar gibi günahlarından insanların
Muhafazana sığındım koca 9 ay.
Sen beni kolladın ya,
Kokladın her gece yarısı dualarından evvel
Ben yükselttim kısılası sesimi sana.
Karşıdan karşıya her geçtiğimde atardı ya kalbin hızla
Aynı hızla Ey Gülistan,
Çarptım kapıları Gül çehrene.
Sonra bir gurbet belası peydahlandı yazgıma.
Ve seni özledim.
Buz kadar keskin yatağımda titrerken bir başıma
Sıcak çorba getirenim olmadığında bildim seni.
Gözlerimin altından akan nehirlere
Kimse şahit olmadığında
Öpüp alnımdan
Teselli etmediğinde
Bildim seni.
Ve yine özledim.
Mütemadiyen üşüyorum Ey Gülistan.
Yazın sıcağı paklamaz hüznümü
Öpüp alnımı sar be güzel kadın!
Sensiz,
Aysız gökyüzü gibi
Seninle,
Bu lisan, bu alfabe, bu küçük çocuk
Bunu tasvir etmekten aciz!
Validem.
Gözlerim doluyor.
Müsaadenle, gözlerinden öpüyor
Ve pişmanlığa bulanmış kalbimin tümüyle
Seni özlüyorum.
Evladın, Abdullah.
Abdullah Kaplan