Sanki her şey yokmuş gibi geliyor,çaba gösterdiğim bunaltıcı saatler yorgunluğumun teri,soğuk ve ılık koşuşturma…Her gün, kara parçasının sadece üzerinde durduğum gemi olduğunu bildiğim halde yorulsam,yıpransam,tekdüzeliğe alışsam bile başka bir kara parçası arıyorum;biliyorum olmayacak,bulamayacağım.
Durgun,bazen unutulmuş tekdüzeliğin içinde salt hayatımdan vazgeçiyorum…Kimim ben,Kjersti’nin kahramanı mıydım hızlandıkça azalayım;yavaşım aslında,yavaşlığın içinde geçen vatos zaman:zaman içinde yok olan bir benim.Kitap okumak,uyumak,müzik dinlemek ve bilimum günlük ödevler, bu tasadan uzaklaştıran minimal saniyelerden artakalan vakitti hatırlatan bunca boşunalığı..