Varlığından emin olduğum bu kendiliği ele geçirmeye çalışsam , onu özetlemeye kalksam, parmaklarımın arasından süzülüp giden sudan farkı kalmaz.
ALBERT CAMUS
Ya ben yoksam? Ya biz yoksak? Günlğk hengamenin içerisinde pek çok kişinin aklına kolay kolay gelmeyen sorulardan . Rutinsel alışkanlıklarımıza o kadar sadık kalmışız ki,benliğimizi sorgulayamıyoruz.
Biz neredeyiz,neden buradayız.nasıl buradayız?
Siz bu soruya nasıl cevap verirdiniz ? Siz kimsiniz ? Zihniniz mi, bedeniniz mi yoksa sergildeiğiniz davranışlar mı ? Peki ya bunlar olmadan önce biz neydik? Bu soruyu kolayca simülasyon teorisini Tanri – insan ilişkisine uyarlayarak bulabiliriz.Teolojik açıdan yaklaşacak olursak , bizi melekleren ayıran şey neydi ? İrademiz mi ? İradenin de bize Tanrı tarafından verildiği düşünülerse elimizde ne vardı ? Gösterebileceğimiz davranışlar bizi iki kapının birisine götürecek . Peki ya sonrası ? Var olan bilincimiz açık olmadığı sürece biz neydik ?
Belki de bilinç, bize duyu organşarımızın daha kolay kandırabilmesi için verilmişti . Temel 5 duyu organlarımızın olmadığını varsayarsak duyumuz neyi var sayacaktı? Tadamadığımız , duyamadığımız ve göremediğimiz wbir dünyayı düşünemiyoruz . Çünkü olsa da kavrayamayız.
Belki de bu varsayım bize başka bir ‘dünyanın’ var olabileceğini gösterebilir. Çünkü bizi bu dünyaya adapte ettiren ve benimseten bu beş duyu organlarımız olmadan da saptayabileceğimiz bir şeyler olmalıydı.
BELKİ DE BİZ, DUYULARIMIZIN SAPTAYAMAYACAĞI HER ŞEYDİK…
BERİKA UZUNASLAN – GÖKKUŞAĞI INTERNATIONAL SCHOOLS-