Geceleri hep seninle yaşıyorum yanımdaymışsın, hiç gitmemişsin gibii.
Sen gittikten sonra çok yağmurlar yağdı bu şehire sevdiğim. Sırf sen yağmur damlalarının pencerene düşmesini seviyorsun diye bende yağmurun başlamasıyla birlikte geçerdim pencerenin önüne o güzel anıları birer birer tekrardan yaşamaya..
Nede güzel eğlenceli tartışmalarımız olurdu seninle. Ellerimin hep soğuk olmasından şikayet ederdin. Bir türlüde ısınmazdı ellerim. Önce ellerimi cebime sokmam için azarlardın sonrada elimi tutamadığın için öfkelenirdin.
En sonundada tutar iki avcunun arasına alır nefesinle ısıtmaya çalışırdın.
İyiki benimsin der ellerimi öperdin birde alnına götürürdün elimi yaşlandın artık diye dalga geçerdin.
Şuan bu satırları yazarken şehire hafiften yağmur yağıyor sevdiğim. İçimede sen yağıyorsun yüreğimdeki yanan o ateşi küle çeviriyorsun. Lakin sen bu olanlardan habersiz başka şehirde uyuyorsun.
Sen yoksun artık bu şehirde, aynı gökyüzünü paylaşmıyoruz seninle, aynı yağmur damlaları senin odanın camını ıslatmıyor.
O halde yağmur yağmasın bu şehire!
Seni hatırlatmasın bana. Senin yağdığın şehire yağsın, yağsın ki mutlu olasın..