İlk etapta anlaşılmaz tabi yalnızlığın rengi, biraz zaman geçsin istiyorum.Ama beni yalnız bırakmayan bu acımasızlık ne kadar canımı acıtsa da yine de ona inat devam edeceğim bu hayata!Yok öyle üç kuruşa bakla!Belki şiir okumalıyım kafam toplanır diye ama yalnızlığın içindeki yankısı daha çok gürültü çıkarır.Bende pek umursamıyorum, sevmiyorum yalnız hayatı ama mecburen hayatın akışını yavaşlatmak lazım.Artık televizyonun sesini bile istemiyorum,kulaklarımı patlatırcasına bir şangırtı kopuyor.Her yerden aymazlık fışkırıyor.Yalnız sokakların ıslak yollarında tek başıma sefere çıkmak istiyorum.Elimde bir çanta,bir kitap,birde çay…boş ümitlerin yılmaz savaşçısı, yalnızlığı sevmeyen ama hızla ona koşan yalnız savaşçı
1 comment
Yalnızlık kahve gibi bence.
Tatlı,orta şekerli ve en makbülü bir acı kahve…