Yazmazsam inan deliririm. Beni anlayıp anlamaman umrumda değil. Bunu okumanı önemsemediğim gibi. Tek bildiğim tek arkasında durduğum yazmak zorundayım. Ben narinim aynı zamanda deli. Sinirimi, öfkemi, keşkelerimi boş kağıtlara sayıp dökmek daha doğru daha kolay belki de bana. Hesapsız kitapsız yazıyorum ben. Ardı arkası önemli değil. Nerde olduğum nerde durduğum… Kanımla bile yazarım boş derime. Nefes alamıyorum uzun zamandır. Göğsümü sıkıştıran geceler var. Kalbimi acıtan sözler. Aslına bakarsan kimseyi öyle çok önemsemedim ama neden bu haldesin diye sorarsan kendimle aramı bozdum kimseler yüzünden. Sahi bu kimseler değil mi bizi yıkan, kanatan? Bu lafı hiç sevmem ama ben yoruldum. Üzgündüm iyiyim dedim. Kırgındım gülümsedim. Duvarlarımın arkasına sakladığım beni içten içe yedi bitirdi ben maskemle mutluluk pozu verdim. Bu durumda aptal ben miyim insanlar mı bilemedim. Bildiğim şeyler de var kızma bana. İnsanlara devirdiğim gözlerimin ardında inan bildiğim çok şey var. Buraya bunları neden yazıyorsun dersen, mecburum. Yaktığım her sayfam içimden derin yanıklar bıraktı. Telafisi olmayan izler. Artık yansın istemiyorum. Hatta mümkünse yazdıklarımı kimse okumasın. Benim parmak uçlarıma dokunmasın kimse. Sana da selam olsun yabancı.