Umarsızca gelen hayatımız içerisinde yıpranışlarımızla kabullenemediğimiz benliklerimiz, bizi bizden uzaklaştırır aslında , hep varmak istediğimiz noktalara varamadığımızın hissizliğin de arayışlar yok oluşlar çıkar karşımıza yıprandık der geçeriz sadece. Kendimizi, leş yığının içinde yapayalnız hisediriz oysa ki kendi benliğinden haberdar olamadığının kanıtlarıyla karşılaşmak bununla mücadele etmek zor gelir sanki bedenlerimize , ne yapmalıyız sorusu ne kadar gündemimizdedir acaba hayatımızda bizi var eden şey geleceklerimiz de konumlandırdığımız benliklerimizdir ama mücadelesini veremediğimiz geleceğimiz, geçmişin nedenleriyle şekillenmeye başlar oysa ki geçmiş ne kadar her şeyin nedeni olsa da bu gün yarının geçmişidir diyebilmek lazım o zaman gerçeklikle şekillenen bedenler meşru bir şekilde bütünleşir ruhumuzla ve yürüdüğünü hissedersin bakarken iç çekişler gülümsemeyle süslenir hayatımızda.