Düşünceler yargılanıyor parmaklıklar arasında,
Rengi solmuş gökyüzünde kaybolmuş özgürlüklerimiz.
Ahengini yitiren başaklar gibi çarpışıyoruz,
Olgunlaşamadan dökülüyor barışın tohumları.
Umutlara açken yarınlarımız,
Yarınlar yaratmak kolay mı?
Kundaklanmış yüreklerimiz acı içinde olsa da,
Hissizleşiyoruz ve sessizleşiyoruz günden güne.
Bir hengâme kopuyor tam orta yerinden,
Yıkılıyor aydınlık geleceğe çıkan yollarımız.
Karanlıklar içinde kalmışken yarınlarımız,
Yarınlar yaratmak kolay mı ?
Bu hengâmenin ortasında bir bebek ağlıyor,
Anne karnından düşmüş yüzü toprağa dönük,
Gündüz göremeden gecenin hüznü çökmüş gözlerine.
Orada yarınlarımız ağlıyor esasında.
Ve hıçkırıklara boğulmuşken yarınlarımız,
Yarınlar yaratmak kolay mı?
Kanatlanmış düşüncelerimiz gökyüzünün maviliklerinde,
Barış şarkıları söylüyor, el ele çocuklarımız,
Yüreğini açmış güneşli günler bizi kucaklıyor.
Gülen surat, gülen gözler, gülen umutlar.
Yarınlar çağırıyorken yarınları,
Yarınlar yaratmak kolay mı kolay!
Ozan BEKTAŞ