arabalar.
ah o arabalar.
kendimde kızacak gücü bulamıyorum.
yürüyen,düşünen bir zombiydim ben.
daha ne kadar dayanabilirim
diye düşünürken ben,
gördüğüm tüm kadınlar,
ön koltuktaki kadınlar
arka koltukta gülüşen kadınlar
ve her şeye nefret kusan ben.
bunu çekmek için mi varım?
çulsuzluk için mi varım?
her sabah ağzımdaki iğrenç tadla,
vücudumda bir damla güç bulamayacak kadar
kötü uyanmak için mi varım?
insanların gülecek bu kadar çok şeyi
nerden bulduğunu düşünüp
bi sigara yakmak için mi varım?
ne kadar bıktım bilemezsiniz
her zaman somurtan olmaktan
o lanet barda tek başıma oturup
YAŞAMIN SIRRINI BULMUŞ GİBİ GÖRÜNMEKTEN
ne kadar sıkıldım bilemezsiniz.
Yıllar önce sahnedeyken,
cebimde beş kuruş yokken,
kadınlarınız bizim için çığlıklar atarken konser bittiğinde
sizle sevişmeye gittiklerinde anladım
kuru boktan farksız olduğumu
babamın söylediği her şeyin gerçek olduğunu
anladım.
tek istediğim yok olmak
en çok şaşırdığım şey ise
yok olmanın
bir şey olmaktan zor olması.
bir kadına duyduğum aşkın
yok olma isteğimden az olması
en şaşırtıcı olan.
ve bir bakımdan
her gün gerçekten yok olmam.
bu sabah tükürüğümde kan vardı
herkes gibi
kan ve kemikten olmam
ve her gün
sanki boktan yapılmış gibi hissetmem.
ucuz çin malı ben.
lanet ben
ve onların lanet beyinleri
lanet gülüşleri
lanet düşüncelerim.
Alperen Bayram