Zafer işareti 1415 yılında fransa ile ingiltere arasında yapılan agincourt savaşın da doğmuştur. Hikayeye göre fransızlar çok etkili olan oklarını atan yaycılarını esir edildiklerinde oku kullanmak için kullandıkları iki parmaklarını keseceklerini ilan ederler. Savaşı ingilizler kazandığın da ise kesilmemiş iki parmaklarını göstereceklerdir. İşte budur hikayesi.
Kara zamanın içinde sayısız parçalara bölünerek bütünlüklü görünmektir ezilen olmak. Acı hem gerçek hem de hayal alemine özgü aydınlıktan muzdarip bir karanlık. Dört yandan saran bu zılgıtlar netin mesi ? Toplu ölümlerin tedirginliğinin özü, ıpıssız bir yaşama saplanmış ıssızlığın oluşturduğu kalabalık. Kelimeler gerçeğe kayıtsız gerçek bütün dillere yabancı. Gerçek nerede, neler olup bitiyor sahiden ? Gelen felaketi yaşamış hüzün kırışıklığı, ağlamasına engel değil bu duygular.
Suçlu masumları öldürecek hileleri keşfetmiş, kirli yüzünü saklayıp dehşet yaymak nedir iyi bilir. Uğur kaymaz, sıkılan kurşun yaşına gelemeyen, enes ata yedinci yaş gününe gecikmiş bir çocuk, berkin elvan, aç iken elinde ekmekle vurulan, ceylan önkol, annesinin fistanında topladığı bombalarla parcalanmış bir beden, ümit, sin ayakkabısını boyayıp eve varamayan. Binlerce ve daha binlerce ölü çocuklar başı ezilesi çocuklar. Başka nasıl düşünebiliriz.
İşte cizre de bütün zalimler mazlum bütün katiller mağdur. Vurulmuş cizreli çocuklar. Sonuncusuydu nihat epini kaldırıp ingiliz okçularına selam yollayandı nihat. 12 yaşında o görkemli duruşu sergileyendi nihat. Şaşkını olduğu bir hayatın esrarlı perdesini araladı. Yumulu gözleri ışıkla tutuşmuş. Arzulu bir uyanış içinde. Hiç duymadığımız şeyler söylüyorlar sanki hissetmediğimiz bir duygudan dokunuyorlar. Ezilen çocuk olmak budur
Biz ki en uzun , en zorlu yolu izlemişiz
Biz ki ölüme aç belleğimizi silaha gebe bırakmışız.
Cizreli olmak terörist olmaksa,
Zafer işareti ölüm sebebi ise,
Barış ölüm getirmekse,
Bugün zafer işaretiyle cizre dr barışı isteyeceğim ve bir ölüm varsa bugün öleceğim…