Sevmek direnişçisi kızın Sevda sarayındaki Hizmeti sona erdi. Kalp usumda aşk çıkmazı prensi ısırılmış mutluluklarımın sezonunu kapatan gidişleri oldu. Bir daha gelmez, bir daha sevmez, bir daha beklemez, bir daha mutluluk olmaz çare kapımda. Dilime değen aşk cümlelerimin ilmine değen aşk sayfaları olmaz.
Hikayesi biten ve son sözünde ölümcül haykırışlarına yenik düşen pes ediş misafiriyim şimdi bu sensizliğin. Yardımıma koşan çok yaşasın, ben sende yaşamasam da. Sızlıyordu, acıyordu ve hasret kiracısı sanıyordum kendimi kalbinin, çok özlersen çok da seversin zannımca merdivenlerimin basamak arsızı oluyordum. Yıllardan bir günü kalbimden gelen kanların feryadı görerek yaşlandırdım sensizliğimi.
Ben seni gafil avlanan aşkımın sana muhtaç kaldırımlarında yağmurun kendisine bir gözyaşı ısmarladığı hayallerde bekledim, sana özeldi; yine de gelmedin… Özlemek özümün çok derin yarasıdır artık.
Sevmek direkt kalbimin dilim işçisinin beni kıtır kıtır kesip sana böldüğü ve sende azalarak beni kendimden bir cahil Sevda fanisi yaratarak aşkperver direnişi saydığı bir deli tufanı; ne edeyim… tek direnen Saray’ının selam lütfeden senin hor gören kızın değilmiş deliliği serinde serimlediğim delikanlı hasretim.
Ama dur orada, öte dünyası var bunun zannederim; orada da sen beni çoktan öte adımlarda hep hasretle beklersin belki. Gelmeyip seni açık ve seçik aşk adamı yapacağıma yemin ederim. Sevebilmek bir erkeği adam eder çünkü; bu dünyada olmadıysa öte dünya var zannederim…
Dilara AKSOY