İnsan bazen dönüp bakar maziye.
Kâh hayıflanır, kâh güler kendi kendine.
Bir çocuk çağırır bazen çocukluğuna,
çocukluğunda unutmak istediği ne varsa
tutuşturarak avuçlarına.
Yedi yaşındaydım, daha yolun başında,
Çocuklar yeni unutmaya başlamışlardı asvalt kokulu sokaklarda
çamurdan dünyalar yaratmayı çatlamış elleriyle.
Adamlar gökten yağan sarı kağıtlara Mübtela.
Ve kadınlar komşunun ağzıyla başka bir komşunun etini yeme telaşında.
Yedi yaşındaydım, daha yolun başında…
Bir solukta bitirdiğim uykularım,
uçsuz bucaksız düşlerim vardı.
Yedi yaşındaydım, daha yolun başında,
kimsesizliğimi bulduğum zaman yanımda,
tabi ki oyundan arttığı kadarıyla.
Çocukluğum, kimsesizliğimden artakalan yanım,
gözümden dökemediğim,
dile vuramadığım,
sahibi olmadığım suçların hamisi sayıldığım,
kum tanelerinin gammazlığına rağmen çarşamba çayının suyunda yıkadığım,
naylon bir muşamba rahatsızlığında uyanışım.
Yedi yaşım.