akşam üstü çıkıyordu yola üstadım
iranlı bir kahinden dinliyordu çölleri, italya sıcağında
zihninde bir buhram san ki yudum yudum katran
.
budapeşte sokaklarından
ölü denizcilerin kol dövmelerinden
bittabi kaldırımların ritminden
ah tanrım sen ki delirmekten korkma..
üstadım kan arıyordu yeni yaralar değil
göz bebekleri tavan olmuş gülümsüyor çocuk gibi
baskı ve zaman gerekti bu beton yığınında