Kas kasılmaları ve titremelerle kendimi birçok doktorun önüne attım. Kaygı krizlerinin en zoru da size bakan kişinin gözlerindeki acımayı görmektir. En son tercih edeceğim bu bakış beni daha fazla strese sokmaktan başka hiçbir işe yaramamıştır. Bu durumda yapabileceğiniz-yapmanızı istediğim- tek şey sakin ol demeniz. ‘Düşüncelerim abartılı ve yersiz, kurduğum tüm ihtimaller kötü sonlu senaryolar ve büyüttüğüm bütün korkular kafamın içinde.’
Evet, bu cümleyi defalarca kez duymaya ihtiyacım var. Sakin ol. Sakin ol. Sakin ol. Şuan sakin ol derken bile kötü senaryolar kuruyorsun biliyorum. Sakin ol. Titriyorsun soğuk soğuk terliyorsun. Sakin ol. Miden bulanıyor, bütün vücudun yanıyor. Sakin ol. Sakin ol. Sakin ol. Derin nefes al. Evet. Bir kez daha derin nefes al. Evet, bir kez daha derin nefes al. İyisin. İyi olacaksın. Yaşadığın süreç senin elinde değil. Senin elinde olan tek şey nefes almak. Düşüncelerini suçlama. Kayan denizanaları olmaları senin suçun değil. Onlar birer tilki olsa eminim hepsini gözünü kırpmadan vurmuştun. Sakin ol. Odaklanamadığın hiçbir şey için kendini suçlama. Odaklanmak elinde olsaydı zaten bu bir kriz olmazdı. Yapman gereken tek şey sakin olmak. Geçeceğini bilmek. Belki bunu kabullenmek. Ama sakın sakın zamanını tahmin etmeye çalışma. Çünkü bu senin elinde değil. Senin eline geçen şeyin ne kadar tehlikeli olabileceğini biliyorsun.
En sevdiğin şarkı en sevdiğin koku ve en sevdiğin yiyecek mideni bulandırmamışsa hiç , bu yazdıklarımı anlamanız mümkün değil. Aynada gözbebeklerinizi retinanız 1 milim kalmış şekilde görmek kadar çok az dehşet verici şey var bu hayatta. Dehşeti görüp dehşete kapılmak. Ve bunu kendinize yapanın siz olduğunu bilmek. İnsan yapısı stresi hayatta kalmak için kullanmaya endekslidir. Stresin sizi ölmeye bu kadar yaklaştırıp öldürmediğini defalarca kez görmek ise inanın birinin size veremeyeceği en büyük zarardır. O yüzden birini sonsuza dek lanetlemek istiyorsanız aklınızda bulunsun derim.