İnsanoğlu yaradılışının nedenini,neyin sebep olduğunu,kimin vesile olduğunu ve çevresinde olanı biteni irdelemeye ve araştırmaya başladığı günden bu yana,hep Mavi’ye ilgi duymuş ve cevabı hep Mavi’de aramıştır;yani gökyüzü ve denizlerde..
Hala sırrını çözemediğimiz birçok soru var bu iki büyük Mavi’nin bünyesinde.Tanrı’yı hep gökte aramışız mesela.Tarihte Gökyüzünün gizemini çözmeye başlamış her kavim Tanrı’yı orada bulmuştur,tıpkı Orta Asya Türkleri’nin GökTengri inancına sahip olduğu ve sonradan inandıkları İslam’ın da Tanrı’nın gökte olduğunu iddia ettiği gibi..Eski Mısırlılar,onun içindeki Güneş’te buldular Tanrı’yı..
Mavi,içini ısıtan bir güneş;tenini ıslatan bir yağmur…
Mavi göl olur,su verir;
Mavi deniz olur tuz verir;
Mavi sığınıştır,arayıştır,
Mavi sorularına bir cevap;
Mavi bir ızdırap;
Mavi bir tehlikedir.
Yüzmeyi ne kadar iyi bilirsen bil,
Mavi’de boğulma ihtimalin hep vardır..
Mavi Yunus olur etkileşim kurarsın,
Köpekbalığı olur korkar kaçarsın..
Mavi gökyüzü olur,yaz ayında ısınır,
kış ayında donarsın.
İstediğin kadar uçak olup süzül onun içinde,
ama düştüğünde ölüm ihtimalin diğer kazalara göre daha büyüktür..
Mavi korkudur,tereddüttür!
Mavi en daraldığın anda,sırtını kuma gömüp,gözlerini ona dikip,bulduğun huzurdur..
Mavi bereket olur yağar,
korku olur çakar!
Mavi,bir insan olarak benim sorularıma bir cevaptır,
çözümdür..
Tanrı denen şey gerçekten varsa,
kesin Mavi birşeydir;
ya da benim iddia ettiğim gibi bir kadınsa,
kesin gözleri Mavi’dir
ve hergece yatağına o gök rengi geceliğini giyip uzanmaktadır..
Mavi bir Aşk,benim için;bünyesinde nefreti de barındıran Aşk’ın bizzat tarifi…
Bir beden olarak Mavi ise;
Çocukluk yıllarımın sonlarına doğru,cesaret edip bakabildiğim ilk gözdür Mavi…
ilk aşk benim için;
ilk öpüş;
çocukluktan süre gelip hatırlamayı hiç istemediğim en büyük tramva;
ilk kavgam;
ilk acizliğim;
Mavi,benim çocukluğum;
Mavi,benim saflığım;
Mavi;anamın memesindeki,o kana kana içemediğim süttür benim için..
20 yıl sonra tekrar karşıma çıkıp bana beklenti aşılayan ‘son umut’;
en büyük hayalkırıklığım,
her dilediğimi verip,işine gelmeyince geri alan bir Tanrı’dır benim için..
Mavi benim için bir Yaradan;
varoluşumun sebebidir.
Mavi,aydınlanışımdır
ve karanlıkta kayboluşumdur…
Mavi,Cennet;
Mavi,Cehennem;
Mavi ikisinin arasındaki kapıdır benim için..
Sevgiler;
‘Arka’daş Yılmaz
1 comment
haha sonunu özellikle beğendim.
Bazen insan deniz gibi mavi olmak ister.
Başlarda yazını bulamadım arkadaş yılmaz, neyseki yorumlara tıklayınca bir baktım ki elif hanım bulmuş din hakkındaki en ufak bir şeye olduğu gibi hemen tepkisini koymuş. Yoksa hayata bulamazdım bu yazıyı vesile olmuş sağolsun. Dini hassaslığın doruklarında bu kadar heyecanlı ve bu kadar çok insan görmek ne güzel.
Mavi’ye olan alakanı izah etmiş iyi yapmışsın güzel özellikle sonu güzel bitmiş. İlle de mavi diyorsun, bence en hakiki renk kırmızıdır ama tamamen doğal olarak insanın üretebildiği ilk renktir, bazıları tanrının kırmızı olduğunu iddia eder