Evlat acısını O da yaşamıştı…
Semaya kalkan ellerinin boşa döneceği dahi düşünülemeyebilirdi… Lakin O da bela ve musibetlere maruz kalıyor, onun da acıları sarmal sarmal tekrarlanabiliyordu…
Altı çocuğunun acısını yaşamış, sadece biricik kızı kendisinden sonra vefat etmişti…
Evlat Acısı….
Yüreğini, beynini nasıl hissedebilir insan? Evladının yaşadığı tehlikeyi engellemeye çalışırken hisseder… Düşecekken yüksek bir yerden, koşarken araç trafiğinin yoğun olduğu bir yola doğru; beynine giden kanın sıcaklığını, yüreğinin kafesine sığmadığını…
“Önümüzdeki sene gelin, büyük ihtimal bir daha çağırmayacağım sizi” diyeli tam bir sene olmuştu çocuk kardiyoloğunun… B.Yahya 21 aylık olmuştu ve biz yağmurun bizi üç adım altında kalmamıza rağmen sırılsıklam ettiği bir günde doktorun odasındaydık! Muayene için elbiselerini çıkarırken bile çok ağladı beyfendi, doktor da burnundan damlattığı anestezik damlayla istediği kıvama getirdi bizim keratayı…
Çok uzadı, vücudunda çok dolaştırdı doktor ultrason cihazının probunu… Steteskopla kafasını dinlediğinde kendince deney bile yaptığını düşünmüştüm. Beş dakika sürmesini beklediğimiz muayene yirmi dakikayı bulmuş, nihayetinde doktor anjio yapacağız demişti.
Sonrasında başka çocuk kardiyologlarının da kapısını çaldık! Beyinde ve boyunda buluşuyordu -buluşmaması gereken damarlar! Ve biz şimdi operasyonların öncesinde -son tetkik için bizi çağırmasını bekliyoruz hastanenin…
“Evladın varsa, hayata dair ümidin ve endişen hiç bitmez” yazıp çocuklarının fotosunu paylaşmış bir arkadaş… Başka bir arkadaş “Bugün çocuklarınıza iki kere sarılın! Bırakın ağlasınlar, uyumasınlar, yemesinler, tatilinizi mahvetsinler… Hepsi telafi edilir, çünkü bugün bir arkadaşımın küçücük yavrusunu kara toprağa verdik, hiç karşı çıkmadı, kabul etti gözyaşlarımızı hiçe sayarak…” demiş; trafik kazası geçiren bir ailenin evlat acısından ders çıkararak…
Kötü düşünme diyen çok, dua et diyen…/Kötü bişey olacağına inanmıyorum diyen eş, dost, akraba… Ben de hiç inanmak istemiyorum ama; salmak istemiyorum yavrumu trafiğin o yoğun aktığı yola… Uçurumun kenarına yaklaşması bile tedirgin ediyor işte… “Biz sizi evlatlarınızla…..” diye başlayan imtihan ayetleri ve Yüce Yaratıcı’nın “Habibim=Sevgilim” dediği Efendimizin bile yaşadığı evlat imtihanları geliyor aklıma…
Altı yaşındaki diğer oğlum E.Talha durumun pek farkında değil… Bir ayetin parçası olan “İnna lillahi ve inna ileyhi raciun = Biz Allah’ınız ve dönüşümüz ancak O’nadır” bildiğini sanmıyorum ama en güzel duayı o etti : “Allah’ım kardeşimi bana vermişsin, n’olur onu benden alma”
Çok dua ediyoruz,sabredeceğiz vesselam…
@fatihogutbursa