Sabaha karşı güneş vuruyor saçlarına,
Perdelerin arasından.
Gömleğin buruşuk, bir de az kırışmış olmalı,
Kollarını sıyırmaktan.
Dayandığın duvar, ince tuğla örülü…
Sırtını yaslıyorsun her sabah, buz gibi bir köşeye.
Güneş ortadan yok oluyor, yüzün burada.
Saçlarının karma karışık olması mı ?
Ona hiç bir fikrim yok…
Omzunun yanında küçük bir gölge var,
Duvarın üstünde bir kaç harf.
Bakışların o kadar dolu oluyor ki
Kirpiklerinin arasından
Gün ışığına çıkarıyor, ”tüm Günahlarını”
Günahların demişken mi ?
Orasına hele
Hiç bir,
Fikrim yok..!