Bir gün çarşıda gezerken ilkokul arkadaşımla karşılaştım. ”Ooo Sidikli Memo ne haber ya?” dedim. O da ”iyidir ya ne olsun işte…” dedi. Ona ne iş yaptığını, ne kadar kazandığını ve hayatından ne kadar memnun olduğunu sordum. O da acelesi olduğunu eğer müsait olursam bir yerde bir çay içebileceğimizi söyledi. Çayı sevmiyordum ama kabul ettim. Aradan iki gün geçti facebooktan ”ne zaman görüşürüz” diye mesaj attı. Bende o sırada müsait olduğumdan az sonra görüşebileceğimizi söyledim ve az sonrada görüştük. Garson daha ne almak istediğimizi sormamıştı. Yaklaşık yedi dakika bana nasıl iş bulduğunu, ne kadar kazandığını ve çalıştığı ofisteki kızların çekiciliğinden bahsetti. Mesleği, ofisteki ortamı bana sıkıcı geldiğinden dinlemek istemiyordum. Az sonra garson geldi ve ne almak istediğimizi sordu. Memo ile çarşıda karşılaştığımızda çay içmek için sözleşmiştik. Ama o akşam yemeğini fazla kaçırdığı için maden suyu içmek istedi. Ben ise bu durumdan hiç hoşlanmadım çünkü biz çay için sözleşmiştik. Memo’ya ‘çay için sözleştiğimiz halde maden suyu sipariş etmesinden hoşlanmadığımı söyledim.’ İkinci siparişinde maden suyu isteseydi belki normal karşılardım ama ilk siparişinden sözünden dönmesi benim ona o anki güvenimi sarsmıştı. O anda benden borç para istese sırf ilk siparişinde maden suyu istediği için vermezdim. Memo bana cevap vermedi. Cevap vermeyişi beni daha da sıktı. Ben muhabbete devam etmek için sorular sormadım. İlkokul anılarından da bahsetmedim. Ama o bana tuhaf bakışlarla da olsa yere kalem attığımız zamanlardan sıkıcı bir şekilde bahsediyordu. Siparişlerimiz geldi ve ben çayımdan iki yudum aldım. Memo’da maden suyunu yavaş yavaş içiyordu. Ona ‘sözünde durmadığını’ söyledim. Daha fazla dayanamayıp ‘saçmaladığımı ve çay içelim derken buluşma manasında söylediğini’ söyledi. – Yani buluşmak isteyen ‘bir ara görüşelim’ der. ‘bir yerde bir ara çay içelim demez’.- Bende bunun ‘saçma olduğunu ve sadece buluşmak istediğini söylemesinin yeterli olacağını’ söyledim. Benim ‘deli olduğumu ve daha fazla dayanamayacağını’ söyleyip sinirli bir şekilde masadan kalkıp gitti. Bu benim için gerçekten iyi olmuştu çünkü böyle insanlarla bir şey paylaşamayacağımı biliyordum. Böyle bir durumu nasıl olurda mantığını kullanıp analiz edemez aklım almıyor.
Garsondan bir çay daha istedim çayı bitirdikten sonra kalkıp evime gittim. Son üç yıldır muhabbet etmeye çalıştığım tek insanı da kaybetmiştim. Ama önemi yoktu.