Sen gözyaşlarının en acı tonunu dökerken
Ben yazmakla bir yere varamıyorum çocuk
Kalbinde kalmış son duaları
Bir ecelle dökerken dudaklarından
Bir mermi gelir uzaklardan
Gelir ve dokunur canının en tatlı yerine
En tatlı yerlerinden kanarsın sen
Tebessümlerinden ve gülüşlerinden
Bir kapı aralanır göklerde en mavisinden
Sen,bir daha uyanmayacağın bir uykuya
Bombalarla dalıp giderken
Tebessümlerinden ve gülüşlerinden
Canının en tatlı yerlerinden
Mısralarımla gözlerinden öperim seni çocuk
10 comments
Bu şiir Filistinli çocukların olsun
o sebepten ötürü yazıldı bu şiir dün gece
Ya tekrar tekrar okuyorum gerçekten çok başarılı kardeşim, inşallah bu şiirin büyüsü zulmün sonunu getirir.
kardeşim şiiri inan ben bile açıp her gün okuyorum işte o bir kaç dakika sonra ne olacağından habersiz güvercin besleyen çocukların ninni dinlermiş gibi bomba sesleriyle ölüme gidişini görünce böyle hislere,şiirlere boğuluyor insan.Keşke böyle şeyleri hissedecek bir kalbi olsaydı şu israilin..
Dedi ki: “Sen şairsin elindeki taş ne?”
Dedim ki: “Şair aşka boyun eğer zulme değil.”
Cahit Zarifoğlu’nun bu sözü geldi aklıma, ileride zarif adam gibi olabilmen duasıyla…
eyvallah kardeşim gönlünden geçen şair gibi olabilmen duasıyla…
“Göğün her yerde mavi olduğunu anlamak için dünyayı dolaşmamız gerekmez.”der Goethe.Uçmak kuşların doğasında vardır.Eğer öyleyse uçmalıdır kuşlar dikine dikine..Çocuklar ve kuşlar masumiyet abideleri..Ve gök kararıp,kuşlar incindiği vakit ne anlamı kalır tüm güzelliklerin..? Ne gülmek anlamını var eder,ne de merhamet.Acı insanı olgunlaştırır çünkü insan sıradandır;çünkü günahkar..Ama çocuklar..Eğer çocuklar da öyleyse;Ey tüm mevcudat yok olasın tez zamanda !
bir göğe mavi ne kadar yakışırsa bir çocuğa da masumiyet o kadar yakışır.Ama zaman olur da kara bulutlarla kaplanıverir gök her yeri bir kasvet basar .Gazzedeki çocuklar da bu kara mevsime denk gelmiş olmalı yoksa bu ayaklar altına alınmış yerden yere vurulmuş masumiyetin başka bir tesellisi olamaz…
Kapıları çalan benim,
Kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem,
Göze görünmez ölüler.
Hiroşima ‘da öleli,
Oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım.
Büyümez ölü çocuklar.
Saçlarım tutuştu önce,
Gözlerim yandı kavruldu
Bir avuç kül oluverdim.
Külüm havaya savruldu.
Benim sizden kendim için
Hiçbir şey istediğim yok.
Şeker bile yiyemez ki kaât gibi yanan çocuk.
Çalıyorum kapınızı,
Teyze,amca bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin
Şeker de yiyebilsinler.
Nazım Hikmet
Çocuklar öldürülmesin, şekerde yiyebilsinler.. Emeğinize sağlık, çok başarılı..
çok teşekkür ederim.Nazım Hikmetin bu şiirini bir şiir dinletisinde küçük bir kızdan dinlemiştim çok anlamlıydı o küçük kızdan bu mısraları dinlemek siz paylaşınca anımsadım,şiiri paylaştığınız için de ayrıca teşekkür ederim.