Bir varmış bir yokmuş
Zamanın bir yerinde, ne bileyim ben neresinde
Bir deli yaşar imiş meczup, mecnun ve de mecruh
Perü perişan vaziyeti; sokak sokak gezer imiş
Görenler acır, vah vah deyip geçer imiş
Bir gün bir gün bir padişah
Tebdil-i kıyafet bir iki üçüncü sokak
Dörtte rastlamış deliye
Acımış delinin haline
Vah vah! demiş geçip gitmiş
Vah vah demekle susturabilememiş vicdanını
Tiz haber salınsın o mecnuna
Çağrılsın demiş, sarayıma
Yedirilsin, içirilsin, giydirilsin, her ne isterse verilsin
Deli olmuş divane karnı tok, gözü pek
Ne istersen verilecek..
Ne istersem mi?..Ne istersen!
Deli bu ya göz koymuş padişahın kır atına
Destur! demişler deliye
O at senin neyine
Deli başlamış ağlamaya, işaret parmağı yukarıda, dikmiş gözlerini semaya
Sen istemedin vermeyi padişah kim ki ühü ühü ühü
Sen istemedin vermeyi padişah kim ki?!!
Vaziyeti gören padişah vicdan yapmış, kıvranmış
Dayanamamış haline vermiş atı deliye
Deli olmuş divane bir kahkaha bir neşe
İşaret parmağı yukarıda, dikmiş gözlerini semaya
Sen istedin vermeyi, padişah kim ki hah hah hah
Sen istedin vermeyi padişah kim ki!