Senin yokluğun bana neyi öğretti biliyo musun anne?
Bu dünya denilen şeyde sen hariç herkes bir karşılık bekliyomuş. Hep bekliyolardı ama hep ben yanındaydım ya senin bunu bilsem de yaşamayınca anlaşılmıyomuş be anne.
Ne ekersen onu biçiyomuşsun mesela. Gerçi sen hep yanımda olsan hep ona da razıydım. Uzaklarda olmana gerek yoktu. Tabii şu da var ki ayrı kalmak iyi gelir bazen hayatı öğreniyorum ben anne. Acısıyla tatlısıyla gelecek dolu umuduyla sabırla açlığıyla tokluğuyla öğretiyor işte bir şekilde. Hatırlar mısın anne hani ben tam 10 yaşıma kadar geceleri altıma kaçırırdım. Ama bir kere bile olsun beni dövmedin bundan dolayı, sabırla bekledin düzelme mi her gece kaldırırdın sırtında tuvalete kadar taşırdın. Sırtındayken anne affet valla bi daha olmayacak derdim ama nafile her gece tekrarlanırdı bu olay. Anne biliyo musun ben sana bu verdiğim sözleri yerine getiremedikten sonra kendime söz verdim kime ne söz verdiysem yerine getirecem diye.
Peki ya sende ki o merhamet nasıl bir şey ki anne? Bana her sabah okula giderken tak şu bereyi derdin ve takmazdın hemen arkasından hasta olursan sorarım ben sana bakmam kendin iyileş karışmam derdin. Tabi ki ben takmazdım anne iki gün sonra haydi bakalım hastaneye. Ben gayet bitkin bir şekilde yatarım sen de yemeği yedirir. Geceleri kalkar gelirdin. Niye? Çünkü ilaçların etkisiyle terler ter’i de üstünde kurursa daha da hasta olur diye.
Senden çok şey öğrendim ben anne. Sevdiklerim için fedakarlık yapmayı öğrendim ve çoğu kişi de olmayan karşılık beklentisini elimin tersiyle ittim ben. Onlar da eğer annelerinden bir şeyler öğrenselerdi karşılık beklemezlerdi her şeyden…
Peki sen söyle o zaman anne. Aşk denen şey seninle aramızda olan gibi miydi mesela? Zerre kadar cinsellik içermeyen, merhamet, sabır, beklemek, hasret miydi anne? Ama anne aramızda kalsın bizim aşkımız kadar hiçbir aşk büyük olamaz. Ne beni senin kadar seven çıkar ne de ben başkasını sen kadar sevebilirim..
Sevdiklerimize gülümsemeyi senden öğrendim anne. Somurtmamayı senden öğrendim. Üzerimde senin fazlaca duygusallığın var anne. Kucağımda döktüğün göz yaşlarından mıdır nedir bilmiyorum bulaşıcı galiba..
Yaa böyle işte anne. Şükürler olsun ki hayattasın sağlığın sihhatın yerinde. Bak az kalsın unutuyodum anne. Şükretmeyi de sen öğrettin bana. Şükürü bilen insan Sabırı da bilir mi anne? Bilir anne bilir. Çünkü sen biliyodun anne. Babamla tartışmalarınız anne aklıma geldikçe kötü oluyorum. Olağan şeylerdi belki de değildi… Bilmiyorum… Ama anne senin o sırf ben üzülmeyim alttan alışların yok mu aklıma geldikçe duygulanıyorum biliyo musun.
Velhasıl-ı kelam anne karşında duran şu kişiliği oluşturduğun için sana binlerce kez teşekkür ederim.
Seni seviyorum hayatımın ilk aşkı. Hep Allah’ıma sonra da babama emanetsin..
Ses oynatıcı
2 comments
Abicimm yüreğine, kalemine sağlık. Ağlattın beni. :(( Hele bu türküyle o kadar güzel ki..
Eyvallah canım.Ağlamaaa.Türküyü dinlerken döküldü bu yazı kağıda.